GÖRDÜĞÜM…!Gördüğüm ilk yoldun Yürürken tanıdım Bir seni Bir de Ümit dediğim hayalleri Zaman hayattı kollarında Hatırlamam nasıl el tutuştuk Bilmem bir akşam üstü Ya da sabah mıydı Aylardan eylül Ve adın iklim idi Seni öyle tanımıştım Yamalı pantolon Kirli yaka gömleğin Sabırsızdı yüreğim Alışkın değildi fırtınalı hayata Sense öyle vakur Ve öyle kararlıydın ki Kaçıncı doğuşundu Bu yalan dediğimiz dünyaya Bir aşkım olsun İlk aşkım olsun istedim İlkbahar sabahıydı Güne başlamam Yaşım yetmedi Doğuşumla ilgiliydi Doğarken koşmuyordu Kader yanımda En fedakâr candı hayallerim Münasebetsizdi Zaman dı Ergen çağlarım Baharı görmeden daha Sonbahara merhaba demiştim ya Bir ekim sabahı Yıldızlar küme küme Güneşe haber uçurdular Bulutlar hiç hoşnut değildi İmdadına yağmurlar koştu İlk defaydı Güneşin altında ağlayan gök Yalvarışı vardı Kadere ve zamana Ve sonrası Aynı yılın karası Ne kış Nede son bahar Ara yerlerde kaldım Ara aralıksız Ara yerlerde Gülerken ağlayan Ağlarken gülen Bilemediler o yüzden İçimden neydi geçen Çocukluğumda Yaşadım ne yaşadımsa Naylon lastik pabuçlardı Kar üstünde koştuğum Basmadan entari dikerlerdi Üstü nergis çiçekli İlk defa görmüştüm Kendinden desenli muz çorap Gelirdi hep kaçak İçine ipek dantelli etek Puanları kondurmuşlardı Birde ince uçlu narin Kırmızı tokalı ayakkabı Fırsatçı sabahlar olsan Doğsan bir sabah Düşsen avuçlarıma Gelsen bir gece vakti Karanlık gecelerime İncilerden dolansan boynuma Saçlarından boncuk boncuk saçılsam Bir başak tanesi olsam rüzgarında Açılsam başak başak Çatlayan çorak toprağıma Gençlik varsın ellerimde Tutuşum sensin ürkek Kabuslar vardı savardı ümitlerimi Yüreğim sırılsıklam sanırdım geçer Biter elbet Her gelen gün gibi gider Selam vermedim o yüzden Salkım saçak bakışlarına Göz süzüşü vardı acının Gençliğimin baş ucunda Bir aklımda hayallerim Diğerinde sen Kalır sandım gitmez Yüzüyordu ömrümün gülü Selden gelen kırıntılarla Büyüdü yıllar inat Hem de ne inat Hasret denen ateşin Harladı esen tel tel rüzgarla Kıskacında zamanın Geçti mevsimler Temmuz sıcaklığında Gençliğimin telaşı habersiz Ululaştı matemler Ne zamandı hatırlamam Nisanı göremeden Kapımdaydın Uğramaz dediğim aralık Kocaman dağlardın Ben düştükçe önümde Gezmeye korktuğum yıllar Özlemlerimde eskiden kalan Tek tük hatırlanan Bir pınar vardı çocukluğumda Hani doğmuştum ya Kocaman bir zeytin ağacı saklardı Körebe oynarken beni Birde aç karnıma susadığımda Susuzluğuma kanardım Aymazdım anlamazdım Telaş kocaman can hıraş Bilinmez bir aceleydi hayat Seni bekliyorum Ciğerimin baş köşesi Hani severdin Bir beni Bir de Yeşile özeli İnce narin zeytin tanesi Arkana bakma sakın Gölgene tutunmuşum Utanır kaybolur umutlarım Saatleri anlatmıyor süreler Saçının tellerine bağladım saliseleri Kara murt dalları Yeşili beyaza özenmiş bak yine Coşkuya çağırıyor Yırtıyor rüyalarımda yine Sözlenmişiz hasretle habersiz Kasvete aç düşmüş sevdamız Baskın yemişiz Beynimde esamesiz sülietler Kaç diyor gençlik çağım Kaç önümde durma |
Bilinmez bir aceleydi hayat
Seni bekliyorum
Ciğerimin baş köşesi
Hani severdin
Bir beni
Bir de
Yeşile özeli
İnce narin zeytin tanesi
sonuna kadar okudum.bazı yerlerini yeniden yeniden.
anladın değil mi.
sen şaiirsin.okutuyorsun okunuyorsun.
hoş geldin hoş.