köşeye sıkıştırılmış kırmızı kedinin öfkesi
kustu küstahlığına yamadığı sözlerini lanetlercesine
sıkılmak nedir bilmeden döküldü ağzına gelen sövgüler dilinde bir eşek arısı lakin beceremedi sokmayı yan çizdi gerçeğe imitasyon hayatını saklama şekliyle hırladı kibar sözcüklerle çok bilmiş bir şarkının namelerinde diz boyunda bütün bilinen ve bilinmeyenler kıran kırana kıyan kıyana sığ bir işgüzarlık dilinin ucunda söz söyledi /?/ adam saydılar yok satıp çok bildiler hiç yazıp çok söylediler -vur abalıya- sesi çıkmaz sayıp verdiler ve veriştirdiler dolduğunda saatler el değiştirdi vurma sırası kırılanda şimdi söz üstüne geldikçe sindirilen sözler fışkıracak bir bir pınardan kızıl bir alev içinde ala boyandı saatler kelimeler en kırmızı tonlarında susturulan her söze sığdırılan alevden öfke bir kedinin tırnaklarını çıkardığı pençesinde atilla güler resim: Aynur Turan |
öfkeyi kusmak kolay da, hataları farkettirmek için kırmadan sabırla çabalamak en zoru
kişisel olaylarda daha sabırlı olurken insan, insanlığı kitleleri toplumsal geleceği tehdit eden, bilinçsiz durumlarda sabretmek daha da bir zorlaşıyor yine de huzur için olabildiğince hoşgörü olabildiğince sabır (güzellikten iyilikten anlamayan erdemsizlere de anlayacağı dilden elbet..:)
tebriklerim günün şiirine hayata kattığınız erdemli sevi yürekli eşsiz cümle güzelliklere iyi ki varsınız Atilla hocam..:)
sevgim saygım her dem selamlarımla..