KÖPRÜLERİskelesi hala duruyor gibiydi kenar mahallinde Bin atlıların ayak sesleri çınlıyor ruhumun en derin yerinde Oysa, ne sular vardı altında, üstünde ayak izleri Canlanır gibi oluyor… Köşe yontuyor Sinan’ın elleri Yuvalanmış kuşlar yumurta akı harç arasına Sanki tarihe küskünüz mor bakışların arkası aşina Yürek taşları dizilmiş ardı ardına, sıra… Sıra Yalnızlığa boyun eğmiş köprü, atlılar at koşturuyor Mısıra Çocuğum soruyor bu gerdanlığı kim yaptı baba? Bilmiyorum oğlum… Bakma yüzümdeki kusura Koça bir tarihi anlatamam… Sığdıramam kabına Bin atlılar kalkmış şaha… Medeniyet götürdüğü yer Viyana. |