gecenin koynuna yattığımda aşksızdımframbuaz kokulu kadının eteklerine yapışan gecenin ışıltılarına kapılan kırmızı çiçeği koparıp kokladım savruk adımlarımı atarken kaldırım taşlarının nemli yalnızlığında usulca sokuldu yanıma hafif işveli baştan çıkarıcı -gece sürmeli- bilir işini hanende kanım bulaşmış dudaklarına kızılı ondan çeldi kıvrak glümseyişiyle kanımın kaynayan şehvetini ihanetimi verdi elime…aldım düşünmeden kayboldum kollarında iki arada bir derede sevişlerin ve sevişmelerin sıcağında düşmüş yangınlara mührü kırıldı usuma vurulan damganın yol aldım şebboyların eflatun sihrinde yalarken bir bahar yeli saçlarımı keşfedilmemiş dürtüler tenimde aştı engelleri ötelerden harem kızlarının oyunları sultana kurulan tuzaklar vuruverdi sabah güneşini cariye kollarımda… bitiyorum gün bitiyor gün başlıyor bitiyor başlıyor sen… siz… lik… kıran kırana geçiyor her gece bomboş ve yapayalnız… dudaklarına bulaşmış kanımın kızılı kırıldı bir halkası daha zincirin her gün bir halka her gece bir yosma bitiyor başlıyor sen siz lik nefes aldığım mı var yokluğunda …ölüme yakın bir keşmekeş hayat sen yal siz nız lik lık atilla güler |