ISLAK GÜNEŞ
Islak güneş
yağmur çiseliyor hafiften bir terennüm...senden bahsederken... sen renklerine ayrılmış gülümseyen bir gökkuşak gecenin ortasında bense sana doğru açılan mahzun bir başak zaman arasında kırılmasın diye dudakların gözyaşların incinmesin için kirpiklerin akmasın yüzüne, yeryüzüne sen gökyüzüne uzanan beyaz bir çiçek bense seni koklamaya çalışan yorgun bir kelebek her dem seninle duamda yaşam uzaklaştı buralardan kervan geçti çölden ağırdan ağırdan toprak artık hazan kapladı ben/liğim/i üşüyen rüzgarlar çoktan şimdi sadece iki şey kaldı ortada sen kafdağının ötesinde ağlayan siyah bir lale örümcekler karşısında bense korku ve ümit içinde kıvrılan ve uzayan bir şelale anka kuşundan yoksun ama olsun ne çıkar bundan kimbilir belki bir karınca misali yarıyolda kalan ya da sonsuzlukta vuslata ulaşan yeter ki sen ağlama sana dokunmasın siyah eller ölüm asumane bana saçların ağarmasın bahar ülkesinde sen yoz ruhların ürküntüsü ol |
baktım rengime
ne çok renkteyim
başımda yıldızlar
yeniden doğmaya başlamışlar........hoş geldin şair
tebrikler