Küllükteki Sigara
Bir sigara yaktım efkarla
koydum kültablasının kenarına izlemeye başladım inceden inceye yanışını bize benzettim bir anda onu yaktığım an onda yaşam başladı bizim gibiydi ne farkı vardı ki? yaktığımda doğmuştu ya uzunluğu kadar yaşayacaktı ya da yolun yarısında düşecek veya sahibi sıkılıp atıcaktı yere birde üstüne basıp sönürecekti yaşamını... yavaş yavaş yanıyor dumanı havaya karışıp yok oluyordu bizde giden zamana geri dönemiyoruz nasılda benziyoruz değil mi? bir yol çizilmiş bize doğarken birde alnımıza yazılan kader dediğimiz yazgımız elinde olsa oda değiştirmek isterdi tıpkı biz gibi... kültablasındaki sigara neredeyse yarıya gelmişti belliki memnundu hayatından henüz yaşıyordu bilmiyordu ki sona yaklaşıyordu... her geçen günün bizi yaklaştırdığı gibi... masama çarptım su bardağı devrildi bir iki damla kültablasına sıçradı biraz ıslanmıştı ama yinede direniyor yanmaya devam ediyordu galip geldi ve damlayan o iki damlayı kuruttu yoluna devam etti bizim gibi oda yaşam mücadelesi veriyordu her türlü darbeyi yesekte sırtımıza binsede dertler omuzlarımız çöksede, bükülsede belimiz tüm gücümüzle yaşamak için savaşmıyormuyuz?.. dalmışım sigara sonuna yaklaşıyor ardında küllerini bırakarak geriye baktığımızda iyi bir insan olabildikmi neydi günahımla sevabımın terazisi hangisi ağır basıyordu ölünce arkamdan hangisini diyeceklerdi ’iyi bir insandı’ ’iyiki öldü çok kötü biriydi’ beden girince toprağa yaşarken yaptıkların kalıyor akılda amaç en güzelini söyleyetebilmek ardında. sigarada söndü bu arada kültablasında kalan izmarit ve küldü. yürek_sesi____________CEMRE |