Gecelerin çirkefliğine saklanır hakikat
Ayın perdesinde ruhani kuşkular gezinir
Onca yıldızın çığlığı içinde ketum
İhanetin yaradılışı aylak dudağı kemirir
Mesrur kahkahalar kulakta kesif

Kalbin çırpınışı
Lokması büyük çakalın narasında
Tokluk hissi mevhum düşlerde yatar
Kaçar kimliksiz yosmalar
Ensesi kalın duygular kirli ellere
Ben ne diyeyim ki

Kim anlar sevginin emek olduğunu
Alın terinden yoğrulduğunu
Yüreğim aşk çatlağı
Tuzlu gözyaşlarım dolandığında sızım sızladığını

Artık yapacak bir şey yok
Ucu kanlı hançerler çıkmış kınında
İlişmiş ihanet yürek zulasına
Yüzden düşen hilaf ahlar ile
Vebali ile askıda
Cellât bakışlar itaat eder emsaline

Sorarım
Yırttık anlının çatında İffet olur mu?
Kıvrılır yılan zehir’ini akıtan dili
“bende yürek acısı sende kuyruk acısı var “
Hadi güle güle