1-Bu şiiri ben yazmamalıydım.
2- Taam yemek demektir.
3- şiirin başlığı ’’ KOCANIZDAN KAÇ ÇEŞİT YEMEK YAPABİLİRSİNİZ?’’ di ama uzun diye değiştirdim

En lezzetli bölgesi kafasının etidir.
Şayet değilse her şey tam ayar, tıkırında
Acıtmadan kesiverin o kocaman kafayı.
İşte mükemmel bir aş. Koca Kellesi Fırında.

Az biraz romantizm istediniz de ondan
Dedi ise sizlere ’ Hanım yine başlama ’
İnin hemen boyuna, orayı bir yoklayın.
Akşam yemeğinizde mükemmel bir haşlama.


Üzerinize şayet kokluyorsa başka gül.
Sorduğunuz zaman da diyorsa ’dedikodu’
Yağsız olsun kıyması , bir bardak da pirinçle
Akşama sofranızda nefis bir kadın budu.


Kuru yolma yapınız tüyünü derisini.
Çoluk - çocuk birlikte deriyi yoldurunuz.
Barsakları atmayın ’İşe yaramaz ’ diye
Onlardan da güzelce bir mumbar doldurunuz.

Zindan ettiyse size şu güzelim hayatı
Zehir ediyor ise bir yudum tatlı âbı
Dalın hemen butlara, sıyırın kemiğinden.
Gelsin ondan sonrası nefis fırın kebabı.

Bir tike eti bile sakın boşa harcama.
Bedava buldum diye müsrif olma, savurma.
Kalçalardan yağı al ince ince kıy onu.
Kalan etlerini de yap artık bir kavurma.


- KOCASINI PİŞİREN KADIN -
İki perde kara komedi
’ Mutfak bir katilin cennetidir.’
----------------------------------------------------------------------------------------------------------

Nebiha Muradi der ki:

İlahi hocammm :)))

Ben hep derim, "en iyi koca ölü kocadır"

ama kellesi, budu, boynu, ıyyy hele de bağırsağı kalsın, itler yesin onları.

.......Çok iyiydi... ömre bereket dilerim


Ve ben cevap veririm:

İyi de kelle, boyun, but, barsaklar çıkınca geriye ne kaldı ki. Amanınnnn dur ya kaburgaları unuttuk ona da bir şeyler yazayım. Belli ki siz kaburgacısınız.

Kaburgayı unuttuk. Dostlar amanın aman...
Onları kim aldı da hangi çengele astı?
Hele gelin komşular. Gelin, gelin, buyurun.
Öyle hemen kalkmayın. Sırada var külbastı.