Tanrıçanın SırlarıAl ellerimi ellerine Daha çok dokun Daha çok sev yüreğimi Al gözlerimi de al Nasıl tükeniyorum sensiz gör beni Kutsaldı Magdalena’nın sabahları Elinden tutup götürecek kadar yakındı yıldızlar Buğulandı gözlerinde Golgotha Yangın yeri Kudüs’in arka sokakları Parladı ışığın hüzzamı suçlu saçlarında Ve söndü kıskançlıktan akşam yıldızı Hüzünlü ruh kendi yalnızlığında dinlenir Magdalena Dil acı ile sessizleşir Dudak ümitsizlikten kapanır suskun tanrıça Tüm okları saplarken yüreğine kader Kral tacından daha değerlidir masum gözlerinde Defne dalından bir taç yap ellerinle Dikeni batmasın yüreğine Bil ki tek başına büyüyen yüce ağaç Titrer güneşte Magdalena Taş kalpler salınır gecenin yıldızlı yalnızlığında Küçük adımlarla yaklaşır gölgen Sessiz Çaresiz Bil ki öpünce dirilir Ve geri döner o beden Ah Magdalena Hüznün avuntun Ümitsizliğin umudunsa En çok zayıflığında saklıdır gücün Rüzgar ulur pencerende Düşlerini gökyüzünün göğsüne gömersin Ve kalbinde sakladığın sırların Bir bir vurur yüzüne Değişmez gökkubbe Magdalena Yarına bugünden teslim olursun Bu günün isteklerine ise Dünden bükülür boynun Sessizliğin engin onuruydu bakışın Gözlerinde dirildi ilahi aşk Magdalena Kül değildi her daim savrulan Güldü suskun tanrıçam... |