ez ser-i sovdâ*
Benim bilgim, öyle bir yere vardı ki,
Bilmediğimi bildim. (Rûdekî) Sen ölü güvercinleri görüyorsun Düşmüş Kanatları açık Dağların ve vadilerin Açılıyor içine Buzlar kaplıyor düşlerini Kayalar geziniyor siyah Ve beyaz taşlar İbadethaneler yanan evler Ormanlar telaşsız Yürüdün asice Güneşin meyvesi Dalında hala yeşil üzüm Sonbahar rengi alacak Küçük fıçılar Taşlaşmış ağaçlardan Kediler kaçarken çocuklar gelecek Sen geceleri yıldız göreceksin Bomboş gökyüzünden uzak zamanlardan *asılsız hayal ürünü anlamına |