Kapıdan duyulurken şâirlerin sohbeti Birdenbire kesildi onların muhabbeti
Konuşmak için çıktı Fuzûlî boş kürsiye Şiirimize okumak için SON bir mersiye
Herkes heyecânlıydı; ama Soner daha çok Yaşadığı bu hengam, sanki şok üstüne şok
Kapının arkasında, meçhûl bir dünya vardı Altında Tuna, Tebriz, Mekke ve Konya vardı
Kütüphâne hepsine mekân-ı meknûn oldu Yerden tâ süreyyaya, ulûmla funûn doldu
Hâdimler bismillahla bâb-ı âlîyi açtı Yaşadıkları bu ân sanki ân-ı miraçtı
Dem bu demdi dünyada, yaşanacaksa eğer İskenderʼe ,,Siz öndenˮ dedi saygıyla Soner
Soner ÇAĞATAY (04:21) 28 Ekim 2011 / Wuppertal / Almanya
Kelime: şeb-i şiir: şiir gecesi Süreyya (yıldızı) köşe bucak: Göze çarpmayan yer. dem: an, nefes lerzân: sarsıntı mekân-ı meknûn: gizli yer bâb-ı âlî: yüksek ve geniş kapı.
Halil Cibran (d. 1883 - ö. 1931), Lübnan asıllı ABD’li ressam, şair ve filozof.
Halil Cibran
Lübnanlı felsefe yazarı,romancı,şair ve ressam. Doğum 6 Ocak 1883 Cebel-i Lübnan Mutasarrıflığı, Osmanlı Devleti (Günümüzde: Lübnan) Ölüm 10 Nisan 1931 New York, ABD
Cibran, 1883 yılında Lübnan’da doğdu. Eserleri ve düşünceleri dünya üzerinde geniş yankı uyandırdı. Şiirleri yirmiden fazla dile çevrilmiş olan Cibran aynı zamanda başarılı bir ressam idi. Resimlerinin bazıları günümüzde dünyanın birçok şehrinde sergilenmektedir.
Yaşamının yaklaşık son yirmi yılını ABD’de geçiren yazar, ölümüne kadar kaldığı bu ülkede eserlerini İngilizce yazmıştır. Halil Cibran’ın en ünlü eserlerinden biri olan ve ilk kez 1923 yılında basılan "The Prophet" (Nebi) adlı eseri, toplam 26 adet şiirden oluşan bir karma şiir denemeleri kitabıdır. El Mustafa adındaki bir kahinin 12 sene kaldığı Orphalese şehrinden ayrılıp evine gitmek üzereyken bir grup halk tarafından durdurulması ve ana kahraman ile halk arasında insanlık ve hayatın genel durumu hakkında geçen konuşmalar kitabın kendisini oluşturmaktadır.Cibran’ın bu kitapta El Mustafa isimli şahsa verdiği bu isimle Hz. Muhammed’i işaret ettiğini iddia edenler vardır.
Halil Cibran, yıl. 1898Fakat kitaptaki metinler çoğunlukla Matta’ya göre İncil’in 5. bölümünde yer alan İsa’nın Dağdaki Vaaz’ıyla içerik ve üslup açısından benzerlik ve paralellik gösterir. Yazarın İnsanoğlu İsa adlı kitabındaki çalışmalar da dikkate alınırsa El Mustafa’nın Meryemoğlu İsa Mesih olabileceği iddiaları daha da güç kazanmaktadır.
Ermiş, kısaca şu konulara değinen alt bölümlere ayrılmıştır: aşk, evlilik, çocuklar, vermek, yemek ve içmek, sevinç ve üzüntü, ev ve evin önemi, giyecekler, alım ve satım, suç ve ceza, yasalar, özgürlük, sebepler ve arzular, acı, bilgelik, öğretme, arkadaşlık, konuşma, zaman, iyi ve kötü, dua, zevk, güzellik, din ve son olarak da ölüm.
Elvis Presley bu kitabın ve Cibran’ın bir hayranı olarak,Ermiş’in binlerce kopyasını dağıtmıştır.
Türkçeye Ayşe Berktay tarafından çevrilmiş, Alkım Yayınevi tarafından yayınlanmıştır. Daha önce Kaknüs Yayınevi tarafından basılan ve İlyas Aslan tarafından hazırlanan çeviri çok daha titiz bir çalışmanın ürünüdür ve piyasada satan en çok Cibran kitabı bu kişinin çevirileri olmuştur.
Ermişin Bahçesi Halil Cibran’ın Ermiş kitabının devamı niteliğindedir. Türkçeye çevirisi R.Tanju Sirmen tarafından yapılmıştır. Yayın yılı 1999.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ŞİİRE VEDA / 49 şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ŞİİRE VEDA / 49 şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
tebrikler..güzel eserlerinizi baştan okudum ve takipte idim....sagolunuz..yüreginiz daim gamdan uzak olsun gül yüzünüz iki cihan dada gülsün...selam lar gül diyarından
açıklamalarada koymamışsın amma benden kaçamazsın dost sen nesin bal gibi biliyorum kendimden ötürü bilmekteyim kaçıp saklanamaz bilen bilenden sobelerim benliğimde benden sana bin payidar ile sağlık
Yorumların kişiliğini gösteriyor. Yorumların şahsiyetin kadar güzel ve renkli. Cibran (cebere: kelime kökü): telafi ve tedavi etmek, karşılamak. Aynı zaman çıkmış bir kemiği eski yerine getirmeye de denir.