HAYKIRIŞ…
Bir merhaba uzaklığında, bir heyecan fırtınasında,
Bir güneş yakıcılığında… Ve bir gölge uzaklığında, Hasret çeken anaları bilirsiniz misiniz? Hani şu oğlunun, canının, Bir sesini duymasıyla, bir görmesiyle, Birçok dert ve tasaları yok olan ve dağları eriten, Koca yürekli anaları bilirsiniz misiniz? Elleri nasırlı, Yüzünde ve yüreğinde zorlu yıllar, Ve yoklukların izlerini taşıyan, Aslan babaları bilir misiniz? Ve tabii oğullarını, Bayrak açıp, bayraklaşan oğullarını bilir misiniz? Hanı şu semaları başına buyruk, Hani şu özgürlüğü bir yürek yapan, Prangalar vurulamayan bayrakları, bayrak yapan, Bayraklaşan oğulları bilir misiniz? Yürekleri titreten, Umutlarını ve düşlerini Vatanın varlığına katan, Hasretleri dağlar kadar yakan oğulları bilir misiniz? İşte onlar… Bir baba, Bir ana, Ve de bir oğul değil ki… Hadi kalk ta bir doğrul, Diyemediğimiz kim mi? Oğul Şehit, Şehit Anası, Şehit babası, İçimizde ise; kor kalan sadece yası…. Değişsin, Değiştirilsin artık bu yazı… |