Sana!
Acemi duygularımın en acemi satırlarının efendisi seçiyorum seni. ..
Dile getiremediklerimin sesli harfleri , susuşlarımın en derin çığlığı. .. Kış’ım ilk kardelenin açtı senin ani gelişinle, İçimdeki arsız çocuk en güzel kahkahalarıyla süslüyor şimdilerde gözyaşlarımı!... Sonbahar Hazan’dır, Eylüller ayrılığın ayı... Sen yüreğimin Aralık müjdesi... Bense sevdanın eli ayağına dolanmış sakar şairi! Kalem sen , kagıt sen; Sözlerim sen, Ben sen... Yaz demek kolayda; gelde anlat içimden geçenleri 2-3 satıra... Gecenin dördünde beşinde uykuya yenik düşer gibi yeniliyor yüreğim varlığına! Sana karışıyorum, Git gide içime işliyorum seni, git gide derinleşiyor... Sayende tüm gerçekçiliğimi hayalperest düşüncelerle silikleştiriyorum, Anlatacak çok şeyim var , yazacak 3-5 satırım... Bir şiire sığmaz SEN, Bir şiire sığmaz BİZ... Sen bir mahkumun hapisten çıktığı ilk günkü karmaşasını, heyecanını bir şiire sığdırabilir misin ki?!... Anlatılmaz ;yaşanır... Yaşarız korkmazsak kaçmazsak!.. Yüreğim ürkek ceylan ; yeni bir hataya sürüklenmemek uğruna çırpınan!... Sevda’m varlığınla özgürlüğe koşan cesur bir kanarya! Tut elimi, sar bırakma! Gücüm var benim senli yarınlara!... |
unutma,
ben seninle güçlüyüm...
unutma,
seninle anlaşılır şiirim.
Ve unutma,
seninle çarpan kalbim.