Ellerimi sıkarken gökteki kızıl güneş Işığın selamını karanlık kurşunladı Asırlardır içimde harı dinmeyen ateş Sükûnet duvarını boşuna arşınladı Neslimin şikayeti kendi adına değil Bu ülkede hicretin takvimini yok saydık Dünya’yı fethederken ve dolanırken il il Dizilere hapsedip, Selim’ini yok saydık Gerçeği çarpıtmazdık tarihi biz yazsaydık
Doğanın çöpçüleri belki daha faydalı Vasfına ram yaşayıp, tamamlarlar faslını Gül bile terketmezken yeşil dikenli dalı Gençlere moda oldu inkâr etmek aslını Fıtratına aykırı yaşamlardı gözlenen Kuran’ın emrettiği bilimini yok saydık Vahye kulak tıkarken neydi peki özlenen? Kölelik kalksın diyen devrimini yok saydık Gerçeği çarpıtmazdık tarihi biz yazsaydık
Bâtıl elin yazdığı tarih yalan değil mi? Üç yüz yıllık hesabı öğrenince anladık Eğitim yuvasında gençler talan değil mi? Bir neslin dimağını yalanla efsunladık Velhasıl ülkemizde bazı dönemler oldu Oy kullanmış halkının seçimini yok saydık Kâfirin borazanı nobel ödülü aldı Ecdâd değeri bilen kesimini yok saydık Gerçeği çarpıtmazdık tarihi biz yazsaydık
Hakîm hâkim olsaydı gençlere ağlanmazdı Ağlamazdı anneler, ağlamazdı bebeler Bir terör kurşunuyla kaderi bağlanmazdı Karnındaki bebeği düşürmezdi gebeler Asrın buhranlarıyla soluğumuz kanarken Tüm cihanın en büyük hekimini yok saydık Papanın varlığını sitayişle anarken Tevhît zengini çölün yetimini yok saydık Gerçeği çarpıtmazdık tarihi biz yazsaydık
Yok saydık İsrail’in zâlimini yok saydık Yok saydık mâ’rifetin iklimini yok saydık Yok saydık merhâmetin mevsimini yok saydık Yok saydık iblislerin vehimini yok saydık Yok saydık Kâbe’ mizin çekimini yok saydık Yok saydık dervişlerin kilimini yok saydık Yok saydık Ashâb-ı Kehf dilimini yok saydık Yok saydık kâinatın tanzimini yok saydık Yok saydık dünyamızın bitimini yok saydık
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yok Saydık şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yok Saydık şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Yok saydık İsrail’in zâlimini yok saydık Yok saydık mâ’rifetin iklimini yok saydık Yok saydık merhâmetin mevsimini yok saydık Yok saydık iblislerin vehimini yok saydık Yok saydık Kâbe’ mizin çekimini yok saydık Yok saydık dervişlerin kilimini yok saydık Yok saydık Ashâb-ı Kehf dilimini yok saydık Yok saydık kâinatın tanzimini yok saydık Yok saydık dünyamızın bitimini yok saydık
Merhaba yüreği iman dolu güzel şairem yüreğini ayakta alkışlıyorum. Allah bu iman ruhunu eksiltmesin İnşallah. Çok anlamlı bir şiir kutlarım. Sevviler Selamlar .Ve mutlu bir ömür sağlıklı sıhhatli yaşama temenni ederim. Allaha emanet ol.
Bâtıl elin yazdığı tarih yalan değil mi? Üç yüz yıllık hesabı öğrenince anladık Eğitim yuvasında gençler talan değil mi? Bir neslin dimağını yalanla efsunladık Velhasıl ülkemizde bazı dönemler oldu Oy kullanmış halkının seçimini yok saydık Kâfirin borazanı nobel ödülü aldı Ecdâd değeri bilen kesimini yok saydık Gerçeği çarpıtmazdık tarihi biz yazsaydık
Hakîm hâkim olsaydı gençlere ağlanmazdı Ağlamazdı anneler, ağlamazdı bebeler Bir terör kurşunuyla kaderi bağlanmazdı Karnındaki bebeği düşürmezdi gebeler Asrın buhranlarıyla soluğumuz kanarken Tüm cihanın en büyük hekimini yok saydık Papanın varlığını sitayişle anarken Tevhît zengini çölün yetimini yok saydık Gerçeği çarpıtmazdık tarihi biz yazsaydık
Tarihi biz de yazdık ama üstadım, bizim yazdığım tarihi bize çok görüyorlar. Biz,im ecdadımızın ve bizim dinimizin yazılı tarihi kadar hiç bir millet ve din kaynağa sahip değildir. Hele Osmanlı arşivleri.. Hele peygamber efendimizin hadisleri.. Hemde birbirini teyit eden aynı mana ve cümlelerle değişik alimler, değişik tarihçiler tarafından yazılmış ki, asla şaşma ve en küçük sapma yok. Kaldı ki, cihan şümul bir bir milletin tarihi zaten insanlığa, medeniyete meal olmuş bir tarihtir. Şiir yine her şiiriniz gibi şahsınıza münhasır edebi özellikte ve güzellikte olmuş. Saygı ve selamlarımla yürekten kutluyorum.
Yok saydık İsrail’in zâlimini yok saydık Yok saydık mâ’rifetin iklimini yok saydık Yok saydık merhâmetin mevsimini yok saydık Yok saydık iblislerin vehimini yok saydık Yok saydık Kâbe’ mizin çekimini yok saydık Yok saydık dervişlerin kilimini yok saydık Yok saydık Ashâb-ı Kehf dilimini yok saydık Yok saydık kâinatın tanzimini yok saydık Yok saydık dünyamızın bitimini yok saydık
Saya saya burye geldik bundan sonra ALLAH daha saydırmasın Duyarli yüreyini kutluyorum saygılarımla selamlar
31 Ekim 2011 Pazartesi 11:19:31 Ellerimi sıkarken gökteki kızıl güneş Işığın selamını karanlık kurşunladı Asırlardır içimde harı dinmeyen ateş Sükûnet duvarını boşuna arşınladı Neslimin şikayeti kendi adına değil Bu ülkede hicretin takvimini yok saydık Dünya’yı fethederken ve dolanırken il il Dizilere hapsedip, Selim’ini yok saydık Gerçeği çarpıtmazdık tarihi biz yazsaydık
Doğanın çöpçüleri belki daha faydalı Vasfına ram yaşayıp, tamamlarlar faslını Gül bile terketmezken yeşil dikenli dalı Gençlere moda oldu inkâr etmek aslını Fıtratına aykırı yaşamlardı gözlenen Kuran’ın emrettiği bilimini yok saydık Vahye kulak tıkarken neydi peki özlenen? Kölelik kalksın diyen devrimini yok saydık Gerçeği çarpıtmazdık tarihi biz yazsaydık
Ellerimi sıkarken gökteki kızıl güneş Işığın selamını karanlık kurşunladı Asırlardır içimde harı dinmeyen ateş Sükûnet duvarını boşuna arşınladı Neslimin şikayeti kendi adına değil Bu ülkede hicretin takvimini yok saydık Dünya’yı fethederken ve dolanırken il il Dizilere hapsedip, Selim’ini yok saydık Gerçeği çarpıtmazdık tarihi biz yazsaydık
Doğanın çöpçüleri belki daha faydalı Vasfına ram yaşayıp, tamamlarlar faslını Gül bile terketmezken yeşil dikenli dalı Gençlere moda oldu inkâr etmek aslını Fıtratına aykırı yaşamlardı gözlenen Kuran’ın emrettiği bilimini yok saydık Vahye kulak tıkarken neydi peki özlenen? Kölelik kalksın diyen devrimini yok saydık Gerçeği çarpıtmazdık tarihi biz yazsaydık
Yok saydık İsrail’in zâlimini yok saydık Yok saydık mâ’rifetin iklimini yok saydık Yok saydık merhâmetin mevsimini yok saydık Yok saydık iblislerin vehimini yok saydık Yok saydık Kâbe’ mizin çekimini yok saydık Yok saydık dervişlerin kilimini yok saydık Yok saydık Ashâb-ı Kehf dilimini yok saydık Yok saydık kâinatın tanzimini yok saydık Yok saydık dünyamızın bitimini yok saydık
mükemmeldi
herşeyi yok saymaya devam ediyoruz saygılar sevgiler
Bu ülkede hicretin takvimini yok saydık Dünya’yı fethederken ve dolanırken il il Dizilere hapsedip, Selim’ini yok saydık Gerçeği çarpıtmazdık tarihi biz yazsaydık =============
Bu güzel ülke ile hep oynadılar, Soğukta biz üşüdük onlar kaynadılar... Hep parçalamak için çevrildi uydular, Gerçek ayna gibi gösterirdi, Tarihi biz yazsaydık. Değerli Üstadem, Yürekten Tebrik eder, saygılar sunarım.
Yok saydık İsrail’in zâlimini yok saydık Yok saydık mâ’rifetin iklimini yok saydık Yok saydık merhâmetin mevsimini yok saydık Yok saydık iblislerin vehimini yok saydık Yok saydık Kâbe’ mizin çekimini yok saydık Yok saydık dervişlerin kilimini yok saydık Yok saydık Ashâb-ı Kehf dilimini yok saydık Yok saydık kâinatın tanzimini yok saydık Yok saydık dünyamızın bitimini yok saydık
Saydıkda bu hallerdeyizz :(Allah (cc) sonumuzu aydın hayırlı eylesin duyarlı yüreğinize usta kaleminize sağlık sevgili üstadem başarılarınız bitimsiz olsun selam sevgimle.
Doğanın çöpçüleri belki daha faydalı Vasfına ram yaşayıp, tamamlarlar faslını Gül bile terketmezken yeşil dikenli dalı Gençlere moda oldu inkâr etmek aslını Fıtratına aykırı yaşamlardı gözlenen Kuran’ın emrettiği bilimini yok saydık Vahye kulak tıkarken neydi peki özlenen? Kölelik kalksın diyen devrimini yok saydık Gerçeği çarpıtmazdık tarihi biz yazsaydık
anlamlı değerli şiirdi müjgan hocam yazan emeğine yüreğine sağlık kalemin daim olsun sevgilerimle kal.
Yok saydık İsrail’in zâlimini yok saydık ................................................Biz yok saymadık değerli kalem
O toprakları parayla biz satmadık İsrail'e
15 BİN osmanlı askerini filistin de kurdukları esir kampında aç ve susuz bırakarak ölüme biz terk etmedik
1979 - 1983 tarihleri arasında PKK'yı FİLİSTİNDE eğitip,Türkiyenin başına bela olarak biz gödermedik
..................................İşte bu yapılanları biz yok saydık........Filistin'e ağladık.............................
Yüce Mevla hiç bir Kavme durduk yere bela vermez
Ancak benim bu yazdıklarım,İsrail oğullarını tasvip ettiğim anlamına gelmesin.Çünkü İsrail oğulları Lanetlenmiş bir kavmin temsilcileridir...Zalimdirler,sapkındırlar....Zamanı geldiğinde Dünya'dan tamamen silineceklerdir...
YAZAN ELİNİZE VE YÜREĞİNİZE SAĞLIK DEĞERLİ KALEM YAZDIRAN RABBIMA SONSUZ ŞÜKÜRLER OLSUN ÇOK MÜKEMMEL NELERİ YOK SAYMADIK SONRA FARKINA VARDIK YOK SAYDIKLARIMIZIN AMA NAFİLE KAÇ NESİLİ BU YOKLUKLAR YÜZÜNDEN KAYBETTİK
Öncelikle usta kalemi tebrik ediyorum.Harika bir şiir.Ne yazık ki bakar kör bir toplum olmuşuz.Değerler bir bir yitiriliyor.Aslında o kadar güzel ifade etmişsiniz duyguları bize sadece alkışlamak kalıyor.Yüreğiniz dert görmesin.Saygı ve selamlarımla...
Yok saydık İsrail’in zâlimini yok saydık Yok saydık mâ’rifetin iklimini yok saydık Yok saydık merhâmetin mevsimini yok saydık Yok saydık iblislerin vehimini yok saydık Yok saydık Kâbe’ mizin çekimini yok saydık Yok saydık dervişlerin kilimini yok saydık Yok saydık Ashâb-ı Kehf dilimini yok saydık Yok saydık kâinatın tanzimini yok saydık Yok saydık dünyamızın bitimini yok saydık
AĞZINIZA YÜREĞİNİZE SAĞLIK HOCAM SİZ HER ŞEYİ ŞİİRİNİZDE SÖYLEMİŞSİNİZ..BEN SADECE TEBRİK EDİYORUM..SAYGILARIMLA..
Yok saydık İsrail’in zâlimini yok saydık Yok saydık mâ’rifetin iklimini yok saydık Yok saydık merhâmetin mevsimini yok saydık Yok saydık iblislerin vehimini yok saydık Yok saydık Kâbe’ mizin çekimini yok saydık Yok saydık dervişlerin kilimini yok saydık Yok saydık Ashâb-ı Kehf dilimini yok saydık Yok saydık kâinatın tanzimini yok saydık Yok saydık dünyamızın bitimini yok saydık
son pişmanlık fayda etmez ki dost... giden yürekler birdaha geri gelmez... yücelmez sevgilerde hayat kör ve topala kalır güzel bir şiiriinin derin manasını kutlar sevgiler sunarım...
nereleri yok saymadıkkı,bizi biz yapan tarihimizi yok saydık.......aslımızı kültürümüzü inancımızı yok saydık.....emeğine yüreğine sağlık gerçekler çok güzel dile gelmiş.........
İnsan olarak hepimiz birbirimizi ‘’yok saydık’’ ve yok saymaya devam ediyoruz. Herkes, kendi inandığı, kendi gittiği yolun daha doğru olduğuna inanmakta, karşısındakinin inancını, düşüncesini, fikrini hiçe sayarak…
(ortalığa bir yalan bırakılır, ne sahipleneni olur, ne de üstleneni)
Eşref-i mahlûkat olarak yaratıldığımıza şükretmek yerine. Allahın yarattığı en değerli canlı olan biz insanların en hünerli gösterisidir. Bu sıfatı yok ederek, birbirimizi değersiz kılarak elimizden geleni ardımıza koymamaya devam ederek tüketiyoruz kendimizi.
Tarih boyunca hep böyle oldu ve böyle olmaya da devam ediyor. Ölülerden medet umduk, bir gün kendimizde bu –gerçeği- tadacağımızı unutarak.
Yeryüzünde şimdiye kadar denenmiş bütün insan eliyle yazılıp kurullmuş sistemler her zaman mutlaka belli bir kesimin lehine işlemiştir. Hiçbiri sınıfsız bir toplum oluşturamadı, çünkü kurulan mantık baştan hatalıydı.
Bütün sistemler yıkılır fakat İnsan merkez alınan dini öğretiler bu nedenle hiç yıkılmaz. Ne zamanki içine yine insan eliyle bozulmalar girer bu öğretilere, işte o zaman insan ihtiyaçlarına cevap vermez olur. Bozulan Tevrat ve İnciller gibi mesela.
Hiçbir peygamber kendinden öncekini yalanlamamış, hepsi ''Tamamlayıcı olarak'' geldiğini söylemiş. Bilime ve insan doğasına aykırı hiçbir şey de söyllememişler. Bilime ve insan ihtiyaçlarına aykırı hale getiren yine diğer insanlar. Yani insanların, bu öğretilerle kendi bellerini kendileri doğrultmaları gerekiyor. Medet ummak ancak öğretilerini öğrenmek şeklinde olur bence. Ne kadar biliyor ve tanıyoruz?
Eski ilim adamları fen, sanat, din vs alanlarının hepsinde tam donanımlıymışlar mesela. Onları ilme yakınlaştıran Kuran'ın şimdi de ilme yakınlaştırmamasının sebebi töreler ve gelenekler, yaşam tarzlarından ödün verememekten kaynaklanıyor. Kabile ve aşiret zihniyeti İslam ile bağdaşmıyor. Bu nedenle Arap ülkelerinde İslam'a yakışır manzaralar göremiyoruz.
Bizim ülkemizin konumu farklı, bu farklılık mâzide de vardı, yeni değil. Osmanlı iken de farklarımız vardı. Bu nedenle ilmin merkeziydik. Bunu tersine çevirmek isteyenler ta o zamanlar örgütlerini ülkemizde kurdular. Vaktin varsa ''illimünati, Türkiye'de masonlar,'' diye googlede araştırabilirsin.
İnanmama özgürlüğünü devletler tanıyamadı ama İslam asırlar öncesinden ilan etti bunu. Herkesin inancı ya da inanmaması ve ibadet yerlerini koruması garantiye alınmış. Yalnızca savaş halinde kurallar farklı.
Yönetildiğimiz sistemin adı önemli değil. Herhangi bir isimde olabilir, ne önemi varki. İnsan baz alınmışsa ve gerçekten uygulanmışsa adı öyle de olsa böyle de olsa farketmez. Sistem insanların hizmetçisi olduktan sonra insan mutlu olur zaten.
Hangi konu açılsa bir başka konuyu peşinde getiriyor ve özet açıklama gayreti yanlış anlaşılmaya da sebep olabilir şimdi. Çok uzatmışım, pardon. Teşekkür ediyorum, selam ile
Aslında uzun zamandır çok yorum yazmıyorum, şiirde dahil okumuyorum. Ruhumda takat yok...Sizin sayfanıza gelince bişeyler söylemeden geçmenin bana ağır geleceğiniz düşündüm; şiirinizi bahanede ederek birkaç konuyu açmam gerektiğini düşündüm. Ben hayata gözlerimi bir bozkırda açtım ve hayatı önce buradan okumaya başladım; bundan daha doğal bişey de olmazdı benim için. Beni daha çok kucağımda bulduğum mazi ilgilendirdi, yani bir anlamda gerçeğin ta kendisi. Gerçek ne ? İki kez rus işgaline uğramış ve iki kez seferberlik yaşamış, yetmemiş gibi bir de ermeni mezalimiyle kan içinde kalmış bir geçmiş. Kendi çocukları alay alay vatanın başka topraklarını savunmaya gönderilirken, kendi topraklarını kimsenin savunmamış olduğunu gördüm. Ağaların, beylerin elinde aç bi ilaç yığınlar. Marabalıktan başka payesi olmayan insanlar...Evinde güzel kadın ve kız bulundurmanın da büyük risk olduğu bir yaşam. Anne dedem, oniki yıllığına askere alınmış, beş yılı fiilen cephelerde geçmiş, yedi yılı Senpetesburg'da esaretle geçmiş yoksullar sınıfından bir adam. Baba dedem eskilerin molla tabir ettiği hocalardan olduğundan askere alınmamış. Bunda belki ailenin tek erkek çocuğu olmasının payıda olmuştur, bilemiyorum. Anne dedem, askerliği dolayısıyla evlenip bırakıp gittiği karısını bir çocuğunu ve karısını ebediyen kaybederken, baba dedem; dokuz evlilik yapmış. Anne dedem kaçarak kurtulduğu esaretten dönünce önünde yapacağı tek iş görmüş; bırakıp gittiği marabalık..Altı oğul, altı kız sahibi olmasına rağmen başkalarının topraklarında ölüp gitti...Baba dedem mollalığının yanı sıra kendisine yetecek toprak sahibi olduğundan huzurlu bir hayat yaşayarak öldüğünü anlıyorum; çünkü tanımadım. Benim doğum tarihim, onun ölüm tarihine dek geliyor. Benim köyümde ki din ondan miras kalmadır. Şimdi anlıyorum ki, dini çok doğru anlıyan, zamanı boşuna çalmayan, dini rivayet ve angaryalara boğmayan, herkesin de memnun olduğu, saygınlığı olan biri. Hakkını yememek lazım bu ona özel bişeydir. Yoksa diğer mollalarla bu anlamda kesin kes uyuşmazlık içindedir. Zamanında bunun uygulamalarından çok rahatsızlık duyulduğu bilinir. Köyümüz bölgenin en güzel toprakları ve imkanları olan bir köy. Gel gör ki, arazinin yarısı bir beye ait, diğer yarısı başka bir mollaya. Kalan metruk arazilerde geride ki çoğunluğa...Dini anlamda benim köyüm şanslılardandır çünki bir hocaları vardır. Diğer köylerde bu imkan yoktur.Neden din diyorum; çünkü bizde geçmiş sadece dini okunurda ondan, bişeyden bahsederkende, dinden bahsetmeden geçemezsiniz. Eğitim Elif-Ba'dan ibarettir, bir de otuz iki farz tekerleme gibi öğretilir. Bizim köy şanslıdır fazladan dedemden kalma hafızları vardır. Bu tablo tamamen çağlar boyu akıp giden dünden miras alınmıştır. Sizce bu tablodan ne çıkar, yahut ne çıkmıştır ? Bizler geçmişi bir heyula gibi severiz, nece olduğunu da çok bilmeyiz, irdelemeyizde, çünkü bunu irdeleyecek vasıtalar yok elimizde. Şimdi sormak lazım kendimize doğru tarih yazacaktıkta, biri bileğimizi mi kesti ? Doğru tarih yazacaktıkta, biri kitaplarımızımı yaktı ? Devraldığımız miras dolayısıyla anadolauda bizim ne okumak, ne de yazmak gibi bir derdimiz yok. Anadolu'nun büyük bir ekseriyeti bu tablodan ibarettir. Daha doğrusu Anadolu'nun son dörtyüz yıllık osmanlı döneminde kötü bir geçmişi vardır. Sefalet, yokluk ve haksızlıktan başka bişey göremezsiniz... Söylemiştim yine yenileyeceğim; bizde din adına ne varsa, bunların tamamı Selçuklu'ya aittir. Buna evliyalarımızda dahildir. Osmanlı döneminde Anadolu buzdolabına konarak dondurulmuş, cumhuriyetle birlikte dolaptan çıkartılmıştır. Daha öncesi nedir ? Akkoyunlu, Karakoyunlu, Safevi ve Osmanlı'lar arasında birnevi yuvarlak top gibi gidip gelmiştir, Moğol istilasıda cabası...Doğru tarih yazacağım diye bu gerçekleri ıskalamak, görmezlikten gelmek, içinden çıkılmaz başka bir yanlışa düşmektir. Bu geçmişi herkes kendi yerinden doğru okumasa, bugünki İslam aleminin pürmelalini de anlamakta zorlanır. Geçmişi illa da süsleyerek güzel göstermek, ne halimizi, ne de geleceğimizi kurtarmaya yetmez. Hele bu gelinen eşikte hiçbir şeyin hatırına bakmadan herşeyi doğru okumak zorundayız. Çünkü her okuyacağımız yanlış, yarınımızında yanlışı olacak, her okuyacağaımız doğru yarının doğrusu olacaktır. Eğer olaylara bugün yaşadığım Bursa ve civarından baksaydım, elbette farklı şeyler söyleyecektim. İnşallah bir vesile olur birgünde buradan bakarım.
Tabi bütün bunları yazarken, onca güzelliği görmüyorum anlamına gelmesin. Onlar gönlümüzde zaten saklı durduğundan, onlarla ilgili çok söz söylemenin bugün çok anlamlı olduğunu düşünmüyorum.
Bir şiirin maksadını aşan değerlendirmeler yaptığım için sizden de af diliyorum.
Evet bende aynı zorluğu çektiğimden, bir örnek üzerinden meramımı anlatmayı denemiştim. Gerek geçmiş tarihimizle ilgili, gerek osmanlı özelinde yazılı kaynaklarımız belli hocam. Bugünümüze birtakım bahaneler uydurmamız ve ya bulmamız mümkün, dün için söylenecek çok şey yok. Bugünün resmi tarihine karşı çıkarken, dünün resmi tarihlerinide unutmamak lazım. Bunlar sadece mahiyetlerinde bulundukları sultan ve ya padişahlara daha çok methiye düzerlerdi. Bu bugün bizle bizim yanılmamıza neden oluyor. Hiçbir becerisi ve başarısı olmayan, hatta mümin gibi yaşamamış sultanları bile biz evliya gibi görürürüz bu yüzden. Hakikat nerede? Seyahatnameler bu anlamda bence en önemli kaynaklardır ve edebi eserler, bizim doğru tarihimize birgün edebiyattan daha çok çıkılacağına inanıyorum ve geçmişe dair birçok biyografi.Sonra ortada binlerce inşa edilmiş, henüz yıkılmış ören haline gelmiş, ine kaynaklarda adı ve özellikleri geçip kendisi olmayan eserler. Bunlarla ilgili okuma yaparken bir tarihçiyede ihtiyacımız yok.Ben diyorumki alın bir fotoğraf makinası ister Kars'tan, ister Hakkariden başlayın. ister gürbulaktan; size ve bize okuyup ve okumadıklarımızı ve bunlarda kimin ne kladar payı olduğunu birlikte öğrenelim.Bugün elimizde kalan Anadolu'dur. Tüm hassasiyetim de bunun korunması endişesinden doğmaktadır. Burada emeği olanlarıda doğru bilmek hakkım.Moğolların gizli tarihi gibi biryere kilitlenmiş bir tarihimiz yok bizim.Siz,biz doğrusunu yazdığımızda yarına tarih olacaktır.Elbette her yeni sistem birçok şeyle oynadığı gibi tarihle de oynarlar, oynanmıştır diye bakmak başka şey, basit bir iktidar partileri bile nelerle oynuyor görmek lazım.
''doğru tarih yazacaktıkta, biri bileğimizi mi kesti ?''
Düşüncenize cevabım şöyle. Bilek kesmek bıçağı ele alıp kesmek gibi somut bir şekilde yapılmadı evet. Ancak Osmanlı zamanında üç mason şeyhülislamın yerleşmesini sağlayan güçler kimdiyse, işte onlar bizim tarihimizi yazdı. Bunu bilmeniz gerekir, okullarda okuttuğumuz tarih kitapları yabancı tarihçilerin elinden çıkmadır. Onlar bize ''Barbar'' demişler ve bu gözle bize bakılsın istemişlerdir.
Peki neden barbar dedikleri bu milletin Kanuni Sultan Süleyman kanunlarını meclislerinde duvarlarında taşıyorlar?
Bu millet bir günde uzaydan gelmedi hocam. Bir günde cahil sayıldı o başka. Çünkü benim hem anne dedem hem baba dedem üç dil biliyor ve yazıyorlardı. Bahsettiğiniz kültür farkları günümüzde de mevcut, bütün bölgelerin eğitim ve kültür seviyeleri farklı. Hatta bu okumuşluk oranına bile bağlı değil bence. Okumuş cahilleri bir sınıfa koymak da zor oluyor. Bizim kültürümüz şimdiki gençlerin sıkıştırıldığı pop kültürü kadarcık nasıl oldu? Bunlar plansız mı yapıldı sanıyoruz?
İllüminati örgütünün toplantısında konuşma yapan papazın sözlerini okuduğunuzda aynı ülkemizdeki manzarayı görüyoruz.
Şaklaban din adamları manzaralarını sağlayan da bizzat kendileri.
Bir dönemi olduğu gibi aklamak yani hiç hata yoktu demek zaten benim savunduklarıma ters düşüyor. Osmanlı uyanık olamadı, gelecek yüzyılların projelerini kuramadı. Projeleri olanlar da bunları uyguladı ve hâlâ uyguluyor bence.
Konullar ve detaylar çok fazla, kısaca bahsetmek zorluyor gerçekten.
Yok saydık mâ’rifetin iklimini yok saydık
Yok saydık merhâmetin mevsimini yok saydık
Yok saydık iblislerin vehimini yok saydık
Yok saydık Kâbe’ mizin çekimini yok saydık
Yok saydık dervişlerin kilimini yok saydık
Yok saydık Ashâb-ı Kehf dilimini yok saydık
Yok saydık kâinatın tanzimini yok saydık
Yok saydık dünyamızın bitimini yok saydık
Merhaba yüreği iman dolu güzel şairem yüreğini ayakta alkışlıyorum. Allah bu iman ruhunu eksiltmesin İnşallah.
Çok anlamlı bir şiir kutlarım. Sevviler Selamlar .Ve mutlu bir ömür sağlıklı sıhhatli yaşama temenni ederim. Allaha emanet ol.