HUZUREVİNDE
HUZUREVİNDE
O, huzurevinde yaşayan bir konuktu Ne odasını sevebilmişti, ne de odası onu Ne odasına alışabilmişti, ne de odası ona İşte o kocaman dünyası, küçücük bir odaya kapanmıştı. Huzurevinde huzur bulamayan bir eskiydi o O bir aile eskisi, o bir yaşam eskisi O bir İstanbul eskisiydi Dünün yenisi, dünün güzeli, dünün kıymetlisi ve bugünün eskisiydi. Kim bilir kaç aydır öpülmemişti o mübarek ve eski elleri Kim bilir ne kadar zamandır gülememişti o zayıf ve titrek dudakları Alışamamıştı bu yeni yaşamına yaşlı kadıncağız Nasıl alışabilirdi ki O huzur evinin, huzursuz konuklarından biriydi Eskiydi, kaderi böyleydi Sevmişti, belki de sevilmişti bile çok eski zamanlarda Şimdi yüzünü göremediği torunları ne yapıyordu acaba Ya yüzünü unutan çocukları Yaşlı, eski, mübarek elleri çokça kaldırıp ruhuna dualar ettiği rahmetli eşini çok özlemişti. Çok istiyordu ona kavuşmak Ama ne çare Verilen ömrü, ailesince layık görüldüğü yerde tamamlayacaktı Ne bir eksik, ne de bir gün fazla İyice çukura kaçmış gözlerinden kim bilir kaç bin yıldır akmaz olmuştu yaşlar Kurumuştu göz pınarları, minik eski elleri gibi O bir huzursuz konuktu huzur evinde İşte yine bir bayram Ve o yaşlı kadın yine pencerede Bekliyordu unutanları son bir kez Belki de son bayramıydı onun, hem de ne bayram Acaba camdan görememiş miydi ki gelenleri Öyle ya, yaşlı kuru gözler bazen iyi görmüyordu dünyayı. Son bir gayretle çıktı huzurevinin o soğuk, o loş, o kimsesiz koridorlarına Ama yoktu gene arayıp soranı, gelip gideni Ah mağrur, beli bükük, gönlü dik duran yaşlı kadın Gene mi kimseciğin gelmedi? Gene mi gözlerin görmedi hayırsızlarını Elleri kurumuş, sesi yorgun, yalnız kadın İstanbul’un eskisi Bir zamanların vazgeçilemeyeni Ne o, bu defa gözlerini çok daha sıkı kapadın Yoksa… Evet, işte duvarın bir çatlağından göründü rahmetli Bak elini uzatıyor sana. Hem de bir buket çiçekle gelmiş Hani bilirsin, bir zamanlar bahçende vardı ya Haydi, yaşlı hanımefendi; bak bir ziyaretçin geldi Zaten sen onu beklemiyor muydun aylardır Bak nişanda giydiği mintanı da giymiş, Aldığın köstekliyi de asmış uzunca Haydi bak, yavaş yavaş, vücudun hafifliyor Kendini hiç bu kadar iyi hissetmemiştin uzun zamandır. Bak nasıl da sekerek gidiyorsun Mümtaz Amcayla Haydi, konuk uğurlar olsun Bayramın kutlu olsun. |