MEHMEDİM
Vatanını candan aziz bilerek
Ay yıldızlı bayrak oldu Mehmedim. Ana bacı gardaş yaşı silerek Gönlümüze sevgin doldu Mehmedim. Vazife diyerek çıktı dağlara İbret oldu gelmiş geçmiş çağlara Mevlam uzun ömür versin sağlara Gül dalı kırıldı soldu Mehmedim. Kimisi evlidir kimi nişanlı Kınalı yiğitler şerefli şanlı Hainler saldırmış elleri kanlı Ateş arasında kaldı Mehmedim. Asker idi şimdi rütbesi şehit Yetmiş milyon sîne yattığı lahit Canlı cansız yer gök vallahi şahit Cennet beratını aldı Mehmedim. Acısı dağladı yaktı yüreği Türkün kahramandır merttir süreği Atasına evlat olmak gereği Gözünü kırpmadan daldı Mehmedim. Ayrılığı zordur ama ne çare Mutluluk firarda ciğerler pâre Şafak bitti veda eyledi yâre Memlekete hüzün saldı Mehmedim. Kırılsın kalkan el kırılsın kafa Yediden yetmişe girelim safa Gayri karnımız tok gayri boş lafa Neden niçin niye öldü Mehmedim? Daha baharında yazı görmeden Nişanlı yarine elin sürmeden Saydığı şafağı sona ermeden Açmamış tomurcuk güldü Mehmedim. Siz burada rahat uyusun diye Beşikteki yavrum büyüsün diye Sınır boyu vatan kıyısın diye Bir aslan misali yeldi Mehmedim. Besleyip kargayı göz oydurmayın Her gün başka yalan söz uydurmayın Edirneden Karsa haydi durmayın Bayraklı tabutla geldi Mehmedim. Analar hep ağıt yakarak ağlar Sel olmuş göz yaşı başını bağlar Volkan olmuş yürek sel olmuş çağlar Kalbimi ortadan deldi Mehmedim. Esaret zinciri yakışmaz bize Bir müjde vereyim dinleyin size Bir gün bu hainler gelecek dize Şerefle ölmeyi bildi Mehmedim. Vermedi vatandan bir çakıl taşı Devralmış nöbeti bak arkadaşı Milletin akarken gözünden yaşı Ay ile yıldızla sildi Mehmedim. USTAOĞLU minnet borcunu nasıl Öderiz bilmem ki mesele asıl Duysun bunu dünya duysun velhasıl Tarih yazan şanlı kuldu Mehmedim. Şehri Karakaya ( 23 Ekim 2011 Pazar ) |
Ne kadar doyursan kanri bilinmez,
Yıllar geçti hala hain silinmez,
Bir pilan var pilanların içinde