Sofya, gözlerime bak belki görürsün, Matruşkalar açtırtın kalbim de, Ateş içti sözlerim, Kef’i tutlu kalem, Bengüsu oldun sesinle sarayıma, Gittiğinde palmiyelerde çürüdü umutlar, Tacmahalin yıkık, Ay’da gezindi krallığım, Ben inanmıştım senin saflığına,
Sofya! Şimdi hıçkırıklarım satılık, Neşem pazarda geziniyor, Sen tacir, ben sinek valesi, kartlarım siyah, Esme yüzüme rüzgârım kararsız, Ne olursun beni anla,
Sofya! Sesin neden buruk, Tut ellerimi, estetiğin paletime hapsoldu, Rokoko duvarımda çıplak ayaklarım, Üşüyorum Sofya! Fanusumda kardan adamlar, koridorda ölü davetler ve fon panjurumda karanlık çehreler, Sofya çok yalnızım... Menekşeler kuru, kaldırımda sokak kedileri,
Gecenin ayazında ben bir pervaneyim, Kanatlarım yandı Sofya! Uçmak istiyorum yanına... Cennetim de ırmaklar sessiz, Uğultusunda boğuldum sesinin, Meltemim de oğlaklar doğurdum, belki seversin diye Sofya! Heyhat, ben yakamoz gözlerinde dirildim, Kaburgam uçurtma, iman tahtam yarımmış sessizliğinde... Gerdanında pembeliğim soldu, Handen de gülüşler sahnesi telve, Fallar diyarında yalanlar kolaymış, Ses ver Sofya, ses ver benliğime...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
SES VER SOFYA! şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SES VER SOFYA! şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Sofya, gözlerime bak belki görürsün, Matruşkalar açtırtın kalbim de, Ateş içti sözlerim, Kef’i tutlu kalem, Bengüsu oldun sesinle sarayıma, Gittiğinde palmiyelerde çürüdü umutlar, Tacmahalin yıkık, Ay’da gezindi krallığım, Ben inanmıştım senin saflığına,
Sofya! Şimdi hıçkırıklarım satılık, Neşem pazarda geziniyor, Sen tacir, ben sinek valesi, kartlarım siyah, Esme yüzüme rüzgârım kararsız, Ne olursun beni anla,
Sofya! Sesin neden buruk, Tut ellerimi, estetiğin paletime hapsoldu, Rokoko duvarımda çıplak ayaklarım, Üşüyorum Sofya! Fanusumda kardan adamlar, koridorda ölü davetler ve fon panjurumda karanlık çehreler, Sofya çok yalnızım... Menekşeler kuru, kaldırımda sokak kedileri,
Gecenin ayazında ben bir pervaneyim, Kanatlarım yandı Sofya! Uçmak istiyorum yanına... Cennetim de ırmaklar sessiz, Uğultusunda boğuldum sesinin, Meltemim de oğlaklar doğurdum, belki seversin diye Sofya! Heyhat, ben yakamoz gözlerinde dirildim, Kaburgam uçurtma, iman tahtam yarımmış sessizliğinde... Gerdanında pembeliğim soldu, Handen de gülüşler sahnesi telve, Fallar diyarında yalanlar kolaymış, Ses ver Sofya, ses ver benliğime...
Melek Gürses (KEFaret)
Şairemizi ve şiirini kutluyorum.Yunus diyarından selamlar.
yine güzel bir şiirdi tebrikler
saygılar