0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1258
Okunma
Ey çocuk sesime renk katanlar
Savruldunuz devrin rüzgarıyla
Kucak açtınız ölüme renk katarak
Yüzünüz gibi adınızda silinmiyor aklımdan
Onurum insan çığlıklarıyla savruluyor dünyaya
Kuş sesleri gibi yakıldı ağıtlar ardınızdan
Kelebek gibiydi ömürleriniz
Kara gecenin koynundan çıkıp
Nehir yataklarına akıyordu kanlarınız
Sesiz gecelere ses oluyordu çığlıklarınız
Bütün gençlerimiz güneşe kayıp gitmişlerdi ellerimizden
Her ölüm bir şiir gibi dilimde söyleyemediğim sözler gibi
Çok şey anlatıyordu gecenin yüzü
Aynaya bakınca yansıyan soluk yüzleriydi
Yağmurlu Kasım sabahlarına açılan
Kapılar duruyordu işte önümde
Korkumu yenen aşkları seviyordum
Bir sevda çiçeği idim yaprakları rüzgarda savrulan
Güzellikleriniz kazınmıştı gençliğin taze yüreklerine
Yarama tuz basarak geçiriyorum dünleri aklımdan
Bir ses yankılansa geçmişten sizden
Bir fotoğraf dökülse solgun yüzünüzden
O an göğsümden havalanır kuş sürüleri
Şimdi hüzün yağıyor Kasıma açılan kapı önlerine
Bahçelerde patlar filizlenir Kasım renkleriyle
O acı güne
İstasyonların önünde kimliksiz suretler
Kanayan yüreklerde çığlık sessizliği
İnsanlık onurunu taşıyan yüreklerde bir anı
Kasıma açılacak kapıyı beklerler