Düşmek
Düşmek;
Bir uçurumun kenarından değil elbette! Tutunacak dalı olmayan biri değilim ki; En kötü anımda sen vardın hep yanımda, Yine olacaksın biliyorum. O yüzdendir ki korkmuyorum... Ama düşmek; bir çocuk misali, Kaldırımlardan yollara, O hep özlediğimiz yıllara doğru! Düşmek dizlerini kanatırcasına, İlk aşkın ayrılığı canını acıtırcasına... Düşmek; Uykunun en güzel yerinde, En derine doğru! Bir kabusun en dramatik,en ürkütücü anında; Kan ter içinde, Gökyüzünde kapkara bulutlar, Göğü inletircesine yağan yağmurlarla düşmek... Tereddüt etmiyorum gözlerimi kapatırken, biliyorum ki tam düşerken; Sen tutacaksın! Ama düşmek; Bir kuş misali, Kanatlarını daha yeni yeni tanırken Özgürlüğe yelken açarcasına! Varolmak endişesinden uzak, Biliyorum ki hayatın kendisi tuzak Ve bu tuzağa düşmek... Düşmek; Acılarla kederlerle didişmek elbette! Kavganın en kanlı yerinde; Kaderin saç telleri, Tırnaklarımın içinde Bir el belki, Sırtını yaslayacak başka bir sırt; Başını yaslayacak bir omuz! Düşmek; Tüm acılara inat gülüşmektir biraz da. Biliyorum yüzümde ki tebessümün; Bahçemde hiç açmayan, Asla yeşermeyen tüm çiçeklere inat Kıpkırmızı duran o gülün sebebi de sensin! İşte bu yüzden ki düşmek; Ne kadar yüksekten olursa olsun Sırf seninle diye güzel... |