HERŞEY ÇOCUKLAR İÇİN
ıhlammur ağaçlarının kayınların olduğu bir dünyada yeşilin bulunduğu bir yerde doğmak yetmedi ,
gecen bunca zamanda düşündüm de çücucukca düşlerimin olduğu bir hayatı bir ağaca salıncak kuramadan doya doya o muhteşem doganın bahşettiği oksijeni teneffüs etmeden geçti yıllar ömrümüz ufacık yaşta sırtımıza vurulan hayat yükü bir dirhem ekmek için çırpınışlar arasında geçip gitti, tozlu sazlık çamurdan kerpiçler arasında yüreğimizde derin vadiler açarak geçti zaman, sokakta görmüştüm gecen gün ela gözlü bir kızda içimde ne fırtınalar koptu oysa tüten bacamın olmadığı şu alemde sevdalanmak aşık benden katirilyonlarca yıl uzak ömür törpüsüne kapıldık biz bu kısır döngü içinde esaretin zincilleri geçmiş bileklerimize hayat unutulmaz hancerini sokup gitti, hayatın çarklarında bilye misali döndük durduk taki bozulana kadar, her bozulmamızda patron kızdı , oysa bizim bu suskunluklarımız boyun eğişlerimiz bu gözü dönmüş aç gözlülerin iştahını kabartmakta, her gün ellerini oğuşturarak camekenli birodan bizi seyrederken, bakışlarında bizi o yaratmış gibi ima var , her şeye tahamül ettik amma, işte o bakış beni çıldırtıyor, artık açlığa alışkın olduğum bu hayatta bu pis bakışlara tahammülüm yok, bu gün üç kişi olabiliriz yarın beş diğer gün on beş, mutlaka saflarımız çığ gibi büyüyecek , işte o gün geldiğinde, elinizi ovuşturup saydığınız paralarınız köşleriniz tekeleşerek kurduğunuz şirketleriniz iğneden ipliğe herşey bu dünya insanına eşitce dağıtacağız benim yaşıyamadığım çoculuğun hayatını dünya çocukları yaşıyacak herşey çocuklar için işte eşitliğin adı budur gerisi safsata, irfan KÖKTEN |
ıhlammur ağaçlarının kayınların olduğu bir dünyada yeşilin bulunduğu bir yerde doğmak yetmedi ,
gecen bunca zamanda düşündüm de
çücucukca düşlerimin olduğu bir hayatı bir ağaca salıncak kuramadan doya doya o muhteşem doganın bahşettiği oksijeni teneffüs etmeden geçti yıllar
ömrümüz
ufacık yaşta sırtımıza vurulan hayat yükü bir dirhem ekmek için çırpınışlar arasında geçip gitti,
tozlu sazlık çamurdan kerpiçler arasında
yüreğimizde derin vadiler açarak geçti zaman,
sokakta görmüştüm gecen gün ela gözlü bir kızda
içimde ne fırtınalar koptu
oysa tüten bacamın olmadığı şu alemde
sevdalanmak
aşık
benden katirilyonlarca yıl uzak
ömür törpüsüne kapıldık biz bu kısır döngü içinde
esaretin zincilleri geçmiş bileklerimize
hayat unutulmaz hancerini sokup gitti,
hayatın çarklarında bilye misali döndük durduk taki bozulana kadar,
her bozulmamızda patron kızdı ,
oysa bizim bu suskunluklarımız
boyun eğişlerimiz
bu gözü dönmüş aç gözlülerin iştahını kabartmakta,
her gün ellerini oğuşturarak
camekenli birodan bizi seyrederken,
bakışlarında bizi o yaratmış gibi ima var ,
her şeye tahamül ettik amma,
işte o bakış beni çıldırtıyor,
artık
açlığa alışkın olduğum bu hayatta
bu pis bakışlara
tahammülüm yok,
bu gün üç kişi olabiliriz
yarın beş
diğer gün on beş,
mutlaka saflarımız çığ gibi büyüyecek ,
işte o gün geldiğinde,
elinizi ovuşturup saydığınız paralarınız
köşleriniz tekeleşerek kurduğunuz şirketleriniz
iğneden ipliğe herşey bu dünya insanına eşitce dağıtacağız
benim yaşıyamadığım çoculuğun hayatını
dünya çocukları yaşıyacak
herşey çocuklar için
işte eşitliğin adı budur
gerisi safsata,
irfan KÖKTEN
Konusu güzeldi, kutluyorum şairini Yunus diyarından selamlar.