Seni özgürlüğe uğurladığım gemide salınan nazlı bir sancak gibiydi yüreğim
Dönüşü hiç olmayacak bu gidişte, beklemelerin tükeneceği bir iskeledeydim artık
Çığlık çığlığa ağıtlarımı söylüyordu martılar..
Var gücüyle kıyıya vuruyordu hırçınlığını beyaz köpüklü dalgalar..
Lal olmuş dilime küskün gibiydi ,kurak iklimlerin toprağı gibi çatlamış dudaklarım..
Ne sallanmaya gücü vardı ellerimin, ne inciler dökmeye gözlerimin..
Söylenmemiş şarkılarımın notaları birer birer düşüyordu yüreğimin toprağına..
Yeni serüvenlerin hınzır gülüşü konmuşken dudağının kenarına,
Özgürlük sandığın prangaların vardı ayaklarında....
Dilinde söylenmediğini sandığın düz nakaratlı bir türküyle uzaklaşırken kıyımdan
Heyecanla uğrayacağın kırık her bir yürekte,
Yalnızlık eşkiyası basacaktı beynini her seferinde, farkında değildin..
Aşk tadında bir sevdayı özleyipte hatırladığında beni,
Çoktan uzaklaşmış olacaktım o dönüp arkana bakmadığın iskeleden..
Yine de süresi belli olmayan zamanlarda hep aynı kıvamda,
Yitik sevdamın hasret mektuplarını postalayacaktım ayışığının hüznünde,
Bilmiyordun...

by Zelish KSC