MARAŞ
Ahır dağı nasıl heybetli durur
Heybetiyle her Maraşlıya gurur Bağlarında nic’olmazı oldurur Oflatır bağlarda yolu Maraş’ın. Arabayı derken Arabiyy der İlk değilse H getirir K’yı yer Fakir ekmek, yokluk fhariyi (*) Dinlerken mest eder dili Maraş’ın. Ökkeş emmi semer yapar katıra Salman usta şekil verir bakıra Edem Allah işini rast getire Pek hünerli olur eli Maraş’ın. Kışı sert olursa gelsin tez bahar Hemen sıcak başlar olur az bahar Garbi yeli serinletir yaz bahar Poyrazı da biraz deli Maraş’ın. Dağlardan bağlardan taşları söker Önüne katarak yollara döker Yokuşlu yollardan hızlıca akar Tufanı andırır seli Maraş’ın. Göz nuruyla işlemeler işlenir Ya simle bezenir ya gümüşlenir İşlenirken neler neler düşlenir Sırma, oya ve danteli Maraş’ın. Ballı mayam diye şerbeti satar Firiğin kokusu burunda tüter Güze doğru Bertiz üzümü yeter Üzümü; aratmaz balı, Maraş’ın. Rıdvan Hoca kurtuluşta fetvacı Ali Sezai Efendi gönül ilacı Şehitler gaziler hepsi baş tacı Sütçü İmam da sembolü Maraş’ın. Uzun oluk çınarlardan gölgedir Madalya beratı asil belgedir Hocaların sözü bir genelgedir Çürük ve Hortum’u velî Maraş’ın. Nelerin var senin daha Maraşlım Dondurmana paha yetmez Maraşlım Yeniler geliştir daha Maraşlım Fuarda tezgâhlar dolu Maraşlım. Adana Kayseri çevre illerden Görenler metheder düşmez dillerden Sevgisi azalmaz hiç gönüllerden Varsın olsun bir Behlül’ü Maraş’ın (*) Fakir fıkare |
Kalp uslu dursaydı göğüs kafesine hapsolmazdı…
.................................. Saygı ve Selamlar..