İSYAN MI?
zamanın sisli bulutlarına sefer düzenleyen paslı bir şimendifer gibiyim
ruhum ve bedenim birbirinden farklı iki nesne farklı fakat muhtaç farklı fakat müşterek zaman nedir? atlasın sonsuzluğunda sinek kovalayan ben için aslında tek derdim bir kitaba ayraç olmak oysa market torbasından yükselen yaşlı nidaya geçit vermedi isyanla yanan günah kokulu beynim beni bekliyordu oysa kara şilteli çukur ben ise o sıralar kalbimin kıbrısındaydım aslında daha ilk yalanıydı yeşil kaplı -geography- kitabımın çan eğrisiydi dünya güneşin buklelerinde yansıyan ruhumdu doğru olan İŞTE O AN Kİ ANLADIM yabancısıydım buraların - yeraltında uçan vapur kadar- çay imgelerimi yudumlarken ben ise baldıranı o sıralar... EVET ben sokağaçıktım mı geceleyin kimsecikler olmazdı meydanda zamanın paslı akreplerini parçalayarak hışırdayandım CESURCA... bir kaldırımın sessizliği guguk kuşunun uğultusu ve hatta üstüne ezilen çimenin edası varsa da ruhumda zihnim de o dereca kavrulu. sinir kökleri kav balçığa belenmiş telvenin yudumlayamadığım acı kahvesiydi artık mim lendim kalmadı nun ile işim bir telin dikeninde yapraklarını parçalayan asmaydı gömleğimin karaltısına damlayan bir katre katrandı matemdi ruhumu sarmaladı EVET O İSYANDI ... |