BİLMEZDİM
Adana
Bilmezdim insan iradesinin bu kadar cılız olduğunu kader rüzgârı önünde, ve gene bilmezdim raftan düşen tozlu bir kitabı tekrar yerine koymanın zorluğunu; savaşmadan yenilmenin buruk acısını; tabut tahtasından daha kuru ve cansız bir ağaç dalını bile yeşertebilecek mümbit toprakların olduğunu… Bir mânâda bomboş, bir mânâda dopdolu geçmiş bir yarı ömre rağmen, bilmezdim bütün bunları. Düşüncenin maddeye hükmedebileceğini, dilden daha güzel söz edebilen gözlerin var-lığını, sevginin bazen el ile tutulabilecek kadar billurlaştığını; insan’ın hem bir sürüngen, hem de bir ilah olabileceğini okumuştum, duymuştum, ama görmemiştim. Erişilemeyecek yükseklikteki yıldızların bâzen hiç umulmadık bir zamanda ve bir anda insanın içine dolabileceğini, bu dolulukla zamanın her ânından ayrı bir mutluluğun fışkıracağını, uyanıkken yaşanan bir ânın rüyaları bile kıskandırabileceğini,…, ben inci ararken suların dibinde, kelimelerin sandalda bekleyeceklerini hiç düşünmemiştim. MG |