NASİHAT
Eskiden bir sofraya otururdu on kişi
Verilen rızkı yiyip hamd etmekti tek işi İnsanın farkı burda paylaşılır her yemek Aynı kaptan yiyemez değil on iki köpek Mizac hususiyeti ite it lik yakışır O hırlar kardeşine insan ise bakışır Bakışla aseleti ölçülür her adamın yolu sohbetden geçer insanı anlamanın Madem ağzı var bırak konuşsun doya doya Hemde müsade etki girsin her bir konuya Ayıp günah diyerek kesme söylenen sözü Lisanla belli olur herkesin gerçek yüzü Hatta ayna et onu kusuruna onda bak Kusuru başkasında ararmış her avanak Yönlendirme sözünü bırak su gibi aksın O konuştukça anla sen neye müstehaksın Kimki senin yanında birine dese hayvan Sorarım şimdi sana hayvanı kimdir duyan Ya söyleyen işitir ya dinleyen bu sözü Birinizin mutlaka kızarmalıdır yüzü Tutki hicap eden yok savrulan bu kelamdan Orada eser yoktur adam gibi adamdan Ne dinle ne alkış tut bu tarzı tarz edene Ve emin ol bu söver her yanından gidene Yanyana durmaz eşya yahut insan her zaman Bazan fikir çakışır ya da menfeat bazan Eskiyen eşya gider yerine gelir yeni Hiçte aşağılamaz evdekine gideni Az aklı olsa insan düşünür hisse alır İnsanki bir eşyadan nasıl alçakta kalır Derin ol derin düşün fakat inme derine Alçak denir derin’in az daha derinine İnsan dikken sevilir eyrü büyrüdür yılan İnsana saygısıdır insanı aziz kılan Velevki yoldan çıktı azdı bizden birisi Kudurana sûkutla verilir asıl dersi Yoksa sözü tükenmez ölçüsü kaçar ağzın Dedikçe duyar insan ve tırmanır avazın Doğrusu bağırmakla oluna bilse erkek Madalyayla gezerdi bildiğin uyuz eşek İbret olmadan önce ibret almalı insan Söz çıkmışsa bir kere para etmez utansan Ne özür ne teşekkür beklemeden yaşa sen En nihayet kendine edersin ne edersen |