İstanbulyedi tepesinden baktım İstanbul ’ a yarısı rambrant yarısı şeker ahmet paşa kristal avize ibrişim vapur düdükleri lahmacun kokusu fosforlu su kaç yüzü vardı bu kentin İstanbul kapalı çarşı yalnızlığında nasıl çoğalır insan kırlangıç kendine yabancı cadde sokağına eski kapı yenikapı insanın yüzüne tüküren deniz kusuyorum sirkeci ’ de yediğim balıkları verdiğin vermediğin kapalı zarfta üstü sende kalsın İstanbul örselenmiş gölgesiyle titretmiyor yüreğimi ne ayasofya ne sultanahmet keşke dönebilsem geldiğim yerlere komşu bahçe ıhlamur koksa iğde dalına astığım düş filizi toprağına değince ayaklarım Dursun Nadir |
kutluyorum...Saygılar...