Gayya AğlıyorduAy/ışığına raylar döşemişti gece açılan kapının çengeline yıldızların ıslak kirpiği asılıydı ortalıkta yoktu güneş bir cenin gibi gecenin rahminde saklıydı, belki belki de hiç doğmayacaktı bir daha asma kucağına yeşil renkli kelebek kan revan içindeydi yaprağı gülün bir gün ağlıyordu haline ve korkuyordu rüzgarın nefesi değdikçe ateşe günah büyüyordu sımsıcak yanık kokuluydu cenin işte iblis katranını döküyordu gayya ağlıyordu hâlâ urganın ucundaki kova acılar içinde çığlığını yamıyordu dipte ve aceleyle soyunuyordu defterler heyecanla tartılıyordu mizanda her tohum irin korkuyordu yer yoktu yüzü gibi gök kaybolmuştu gayya d/ağlıyordu kendini ve yaşanmış tüm masallar bedel ödüyordu tek tek bedensizler inerken son sahneye ahla dudağındaki batıkları ayıklıyan ay seslendi suçsuzum diyemeyecek kadar sen de suçlusun gayya... Nurcan TALAY 26.09.2011 Saat:12:42 |