Hoşgeldin Rüzgar
Soğuktu ve yağmur çiseliyordu,
Kör penceremden bana doğru, Toprağa vuran her yağmur damlası Kalp atışım gibi çarpıyordu penceremde. Hoşgeldin Rüzgar Bir yandan soğuk vuruyordu sıcak odama Bir ıslık sesi fısıldıyordu kulağıma Uyudun mu ,uyuma mı diyordu? Ninni mi söylüyor, kulağıma acaba ney? Gözlerimi baygın tavana baktırıyordu apansız, Islığa kulak kabartıyordum. Birde o duvardaki büyük silüete, Cam kenarındaki ağaçın, Silüetine karısıyordu gözlerim bilmeden. Tamam şimdi anladım Hep beraber penceremden Bana konser veriyorlar Islık güzel çalıyor ,yaprakta öyle Rüzgar iyi dansçı,ağaçta öyle.... Sanki biri davul, biri zurna, İyi eş olmuşlar odamda Birde sağa bir sola savrulan ağacın gölgesi Benide dansa çağırıyor tango edasında. Yok yok dans etmeyeceğim. Ben bu dansı bilmiyorum, Ne müziği, nede sizi Susarak izlemek istiyorum Bu dans bitene kadar. Şimdi kafamı uzatıp camdan Dışarı baksam,baksam diyorum Ne olurdu acaba? Ama bakmalıyım bu dans benim için Benim için çalıyor,dans ediliyor Bakıyordum... Görebiliyorum yeşile boyalı saçlarıyla Koca bir çınar ... Sağa sola salladığı elleriyle, Sallanan mendilleri görebiliyorum Ya çalan ıslıkları ... Şimdi daha iyi görüyor ve duyabiliyorum. Pencereni aç dediğini duyar gibiyim. Açıyorum penceremi Rüzgar bana uzaktan sarılıyor Hoşgeldin rüzgar diyorum.. Rüzgar yağmura karışmış Islatmak istiyor beni Ben geri çekiliyorum Islatmıyor,ıslanmıyorum... Artık yüreğimin götürdüğü, Götüreceği son noktaya doğru Yolculuk başamak üzere Bu rüzgar değil Bu Başka birşey ? Turgay Kurtuluş |