SOKAK ÇOCUĞUYağan yağmur altında Kaldırım kenarında. Ayakları çıplak, entarisi yırtık. Saçı başı hem ıslak hem dağınık. Bir kız oturuyor ufacık. Yaşı yedi beklide sekiz, Bakınıyor çevresine boş gözlerle, Çaresiz. Kucağında oyuncak bebeğini, Üşümesin diyerek Basıyor çıplak bağrına titreyerek. Hava soğuk, Yağmur iliğine işlemiş. Yetimliği, öksüzlüğü benliğinde hissetmiş. Haline göre yine, Durmadan gülümsüyor karşımda. Nasıl gülümsemesin. Ay belli, günü belli. Yılı sabit, bilmem kaç. Ayrıntısı çocuk yılı. Koca koca amcalar, Zengin, süslü ablalar. Bir de yaşlı teyzeler. Kimsesiz çocuklar için eğleniyorlar içerde. İyi göbek atsalar da, Kurtlarını dökseler de sahneye, Bize faydası yok, Bizim yağmurumuz hiç dinmez dedi. Neden demesin, Çünkü saranda yok, soran da. Ne okşayan bir el, Ne kucaklayan bir gönül var görünürde. Düşünüyor aklınca, Çözümsüzlük diz boyu. Bebeğine sarılıyor. Sokuluyor ana yüreği gibi, usulca. Bu yıl onun galiba. Biz herhâlde büyüdük. Hiç olmazsa bebeğim, soğukta üşümesin. Açıyor minik ellerini havaya, Allah’ım sen koru çocukları Hiçbiri benim gibi Sokaklara düşmesin. Ecz.Abdulkadir Nur GÖRDÜK Ağustos / 2008 |