İLK DÜĞÜM VE SON HALKAKaybetmek istemiyor, son cengi bu gönlümün Nerde varsa yeşil dal sarılır gördüğünce Sarılardan kaçıyor bilir rengi ölümün Ölümü istemiyor bir daha büyüğünce Gönlüm kıyamet kışı, bahar yağmuru gözüm Titreyen bir kuş olur gagalar pencereyi Senden yana yıkıldım, o gün bugün öksüzüm Kucaklar getirirsin gün ortası geceyi Atıp karanlıklara yol soruyorsun birde Görmeye ışık gerek, uçmak içinse kanat Yanına dönemezken ölü gibi kabirde Kur diyorsun göklerde bizim için saltanat Ay gerek, yıldız gerek, güneş ve saman yolu Sonra boşluk olmalı içimden daha geniş Bir de felek olmalı çevirecek bu kolu Gönlün istediğince çıkış ve bir de iniş Oysa hayat dediğin, kuru ekmek, bir tas su Ve bir de yar olmalı sırtını yasladığın Uyanmak için güne yattığın gül uykusu Haykırmak güzelliği eteğinde bir dağın Selamlamalı gülü goncasından öperek Ve çiçeğin diliyle söyleşmeli her sabah Sessizce salınmaya bir de salıncak gerek Çokça sevap işleyip, ara sıra bir günah Nerde başlıyor gerçek, nerde bitiyor rüya Gece günün karnında, burnunda gün gecenin Bulduk bir cenk meydanı, yaşadık bizde güya İlk düğümünde kaldık bir çetin bilmecenin Hayrettin YAZICI |
Otelde fırsat bulup,güzel şiirinizi okudum.
Kutlarım kaleminizi.
Sağlıcakla kalınız...