Karanlık Nefretin Diyarında
yakar ellerimi
tutamam bu ateşi deler beynimi kerpiç gözleri nefretin bağrında bir sevda emzirememiş karlı dağları yalnızlığın kar çiçekleri bin yıldır kan çiçeklerine gebe sular bulanık mı bulanık ölümlü bir ayaz türküsüne dadanmış kuşlar taşlar ufalanmak üzere ve ağır saklayamaz utançlarımızı mağaralar .....mağaralar ...........mağaralar bitmeyen bir kabusun habercisidir gece ısıtacağı da yoktur körüklenen ateşin yarı kuşkuyla tetiğe koşuşturan elleri ve yapıştırılan bir boşluğa uzanır bir yerlere varamayan sessizliğimiz bilirsin az da olsa zamanın köşesinde bin buz dağı erir saatli bomba gibi sıralanmıştır dağlar sular daha neleri denizlere sürükler bir yürek ışığa açar kazara bile olsa belki de açmak zorunda kalır...kim bilir bir doğru açı bir doğru renk bilinmeyen bir denklemin uzantısıdır sen bilirsin kucak açmıştır hep koşan nehirlere denizler çelik zırhları yırtıldığında nefretin Fikret Şahin |
geceye
muhteşem şiir düşmüş.
Kalem varolsun.