Yalnız Kalp
Gamlı sazımın goncalı name kokan teline
Vuruyor her gece sefa yüreğim. Urbamı alıp çıkıyorum yoktan bir serseri Kösmüş deyimler üzerimde yığın. Ülkesiz şehirler içinde yaşlandı bu ben! Can yastığım yok, Gönül yorganım sürgün. Hangi darağacında asılı zavallı ümitlerim? İçimde bir yerde kaybolmuş Bu Yalnız Kalp. Gül ağlıyor çehreme öykümün hüznü için. Özneler terkedilmiş önümde şaşkın! Hasreti tutamıyorum ellerim mahcup. Kucaklamadım aşkı kollarım kırık, gönlüm yanık… Kaç bahardır sırtını dönmüş bana yıllar? Benden habersiz ceylan vadisinden üstüme siner. Dağılmış damarlarımda kaybolmuş Bu Yalnız Kalp. Yaralı tezenemi vururum sazımın teline. Masum bir gönül ağlar esir düşlerimde. Soğuk çöllerin türküleri üşüşürken ruhuma Kim duyar ağlayan bedenimin gözyaşlarını? Bu kadar uzakken gülen gündüzler bana. Sargın sesler için ölüyorum gün gün. Annem biliyor mudur kanıma kök salmış özlemleri? Mavi aşklarda kaybolmuş Bu Yalnız Kalp. Köhne yalnızlığıma sarılıp uyurum. Katil dertlerim başucumda tesellim. Sıladan dönmüş bir düş koynumda yatar. Güneşi doğmayacak gecenin seyrinde. Şimdi öteki ben viranemin kapısında dolanır. Şakaklarımda yatan gelinciklerim savunmasız. Zamansız yaprak dökmüş kaşımın baharı. Merhamet diyarında kaybolmuş Bu Yalnız Kalp. Göğe adımlarla yükselirken feryadım Hücrelerimi yakan inatçı tarih kâfi Bulutlardan umut sağdım dostlarıma. Yolunu şaşırmış tokatlar vurdu kalbimi. Denizimin ortasında taht kurdu ırak. Ansızın penceresini açan güneşime inat… Bir yabancı gibi durur karşımda her an Sazımın sesinde kaybolmuş Bu Yalnız Kalp. Başımı alıp giderim mezarsız bir dünyaya. Muhalif zaman ürkek savaş meydanlarında. Silahlarım bir kitap bir saz dikilmiş cihanda. Kardelenlerden duvar ördüm meçhul geleceğe. Bir gün maviden bir güneş doğacak gönlüme. Şiir ordularım galip gelecektir Bu Yalnız Kalbe. Atra Gönül Aslan |