Kibera'nın Çığlıkları
yeni bir göz çizdiler içime
paslı renklerinden teneke evlerin yeşil ovaların yağmuru ve buğusunun lağım ve çöpe teslim oldugu umutsuzluğun diger şekli Kibera ben ağlamalara dirençli bir çocuğum Kibera düşlerimde kaybolduğum çamurda en sevdiğim arkadaşım bir domuz bir köpek ve arasıra paylaştığım bir lokma ekmek derelerinde yüzdürdüğüm gemiler usulca getirir ölümü karanlık bir terkedilmişlik kirli güvercinler taşır gecelerimin yılgın sessizliğine umut nasıl bir resimdir Kibera ışığın kendi içinde kaybolduğu yaşamak anlatmaktan başka olmalı unutulmaya hazır hikayelerden bambaşka sen anamı tanımazsın Kibera aç yatmayalım diye sadece tükenene kadar elleri şanslı bir evin çamaşırlarını yıkar şanslıysak yoksa şehvet sattığını son çare bilir misin bir torba yiyecek ve aids getirdiğini saçlarıma takılan yırtılmış ellerinin umudun güneşle battığı yerde sen ölümü tanır mısın Kibera yarının da çirkin olacağından emin olmanın acısıyla gözlerinin pırıltısını on ikisinde kaybeden babamı ve omuzlarının ağırlığını kaldıramayan bir cesedi kim bilir nerede taşıdığını ben çaresizliğin çocuğuyum Kibera Afrika bir sırtlan kararlılığıyla içimi kemirir sen tanrının pembe rüyaları gözlerimizden çaldığı |
hoşgeldiniz..
saygılarımla...