)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-204-)(-)(-)(
……………………………………………………………………………………………………….
Sendedir Gel derviş gel hele yabana gitme Her ne arar isen inan sendedir Beyhude nefsine eziyet etme Kabeyse maksudun rahman sendedir Çöllerde dolaşıp seraba bakma Allah Allah deyü havaya bakma Talibi hak isen kitaba bakma Okumak bilirsen Kuran sendedir Gayrıdan derdine arayıp çare Ne varlık verirsin nar ile mare Cennetten çıktınsa behey avare Havva’yı aldatan yılan sendedir Ey Rıza takat yok hakkı inkara Sen mahrem imişsin didarı yare Şimdi agah oldum sırrı esrara Alemi yaratan vicdan sendedir …………………………….. Rıza Tevfik ……………………………………………. 1868-1949. Rumeli’nin Cisr-i Mustafa Paşa (şimdiki adı Tsaribrod) kasabasında doğdu. Arnavut ve Çerkes bir anababanın çocuğudur. Babasının kaymakam olması nedeniyle iyi bir eğitim alma olanağı buldu. Ermeni okulllarında ve Galatasaray Lisesinde eğitimini tamamladı. Okul dönemlerinde sürekli sorunlu bir öğrenci olmasına karşın defalarca okullardan uzaklaştırılmış olsa da yine de bitirebildi. Meşrutiyetçilerle birlikte tavır aldı ve bu dönemde »Edebiyat-ı Cedide« grubunda yeraldı. Doktor olan ve daha çok Filozof Rıza olarak bilinen Tevfik, 2. Meşrutiyet döneminde Edirne milletvekili olarak görev yaptı. Kurtuluş savaşı döneminde Ankara hükümetiyle ters düştüğünden Türkiye’yi terketmek zorunda kaldı. 1943’teki afla birlikte yeniden Türkiye’ye döndü. 6 yıl sonra da öldü. Çamlıca Bektaşi Tekkesine devam etmiş olan Rıza Tevfik, şiirlerini »Şerab-ı Ömrüm« (1934), ayrıca öteki düşüncelerini »Abdülhak Hamit ve Mülühüzüt-ı Felsefiyesi« (1913), »Felsefe Dersleri« (1914), »Mufassal Kamus-u Felsefe« (1914) ve Hüseyin Daniş’le birlikte hazırladığı »Rubaiyat-ı Ömer Hayyam« (1922) adlı kitapları vardır. Rıza Tevfik hakkında Hilmi Yücebaş’ın »Filozof Rıza Tevfik-Hayatı, Hatıraları, Şiirleri« (1978) adlı bir araştırma yayınlandı. ………………………………………………………………………………….. )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-204-)(-)(-)( Hele Adem oğlu gel gafil olma Aşk ile yürekte yanan sendedir İçtiysen şevk ile aşk şerbetini Abad olup meşke kanan sendedir Mükemmel yaratmiş bizleri o Hâk İyi inceleyen görür muhakkak Uzakta arama sen kendine bak Her türlü fikriyat inan sendedir Hâk’tan iste amma haddini aşma Bulursan ışığı sakın ha şaşma İlim irfan için hiç acze düşme Yoluna aydınlık yanan sendedir Üflersen nefesin o ulvi ney’le İnsanlara selam söyle neşeyle Halis duygularla iyilik eyle Nur ile omzuna konan sendedir Maddeye bağlanmak bu kulluk değil Yasağa,harama verme sen meğil Rabbin huzurunda huşuyla eğil Zikr ile mevlâ’yı anan sendedir Her şey dönüş üzre nakşedilmiş bak Her saniye böyle zikredilir hâk Güneşle koşarak söküyor şafak Kabeyi tavafta dönen sendedir Mevlanın lütfuyla aralanır sır Lüzumsuz incele geçmiş kaç asır Enel Hâk diyor ya Hallac-ı Mansur Mevlâ’dan bir parça manen sendedir Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |