Bir Çare GerekŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Almanya’ya bir mesele için giden çok sevdiğim arkadaşıma hitaben yazmıştım,gece vardiyasında fabrikada çalışırken,onun uçağa bindiği saatte çalışmanın üzüntüsü ile nasıl yazdığımı anlamadan böyle bir şiir çıktı ortaya..
Beklerken uçağın kalkışını,
Silemedim öyle kolayca gözümün yaşlarını. Daha canlanmamışken kalbimin sancısı, Yar gidişine bir çare gerek... Vurulsada en acı,en kızgın,en sıcak mühür. Bedenimiz köle olsada,kalamadı duygularımız özgür. Kurşun değil,bıçak değil,beni gidişinin sessizliği öldürür. Yar susuşuna bir çare gerek... Bıraktığın yerden yok kalkacak halim, Gidişine bir saat geç kalmış kol saatim. Dudağının yerine artık resmini öpmeyeyim, Yar resmine bakışıma bir çare gerek... Sensizliğin ilk gecesi çok zor, Sensiz nereye gitsem,alay edip gördüler hor. Yokluğun artık gönlümde bir kor, Yar cayır cayır yanışıma bir çare gerek... Ne bilir seveni ruhsuzların dünyası, Yok mudur sevenlerin ayrılanlara bir duası? Belki de kaderimizin tek hatası, Yar bizi birbirimize sevdirene bir çare gerek... Şimdi saat sabahın dört’ü, Sensiz halimi bir tek Allah gördü. Atan mı,yoksa kurşun mu kördü, Yar yokluğunun kalbimi delip geçişine bir çare gerek... Artık Özlemim dinmeyecekse, Gözümün yaşı silinmeyecekse, Giden yarim geri dönmeyecekse, Yar ölüme çare ne gerek... Yar ölüme çare ne gerek... |