HÜZÜN - EYLÜL VE DİRİLİŞŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Sevgili mina’ya Elif Sezgin’e Yani Eylül kızıma… Doğum günün kutlu olsun eylül kız.bir kez daha gülümse kucağında ki bebeye Bak o senin hüzünlerini ve eylül korkularını öldürdü. “ Şimdi gidiyorum.Bir yıl sonra yine bir eylülde doğum gününde geleceğim kırık dökük bir şiirle. torunumu o çirkin burnundan hafifçe ısır benim için ve ona gülümse.Onun sevinç çığlığı sana yaşamak olsun eylül kızım.” ve...bir not daha...gelecek doğum günün şiirin bu akşam yazıldı gerekli yerlerde not edildi..ben olmsam bile sana iletilecektir eylül canım... Gülüşünü sularla bir tuttuğum yaramaz Birken iki olmanın yol ayrımında yorgun" (Gültekin Samanoğlu) Diye başlardı şiire sanırım öz baban.Tozu olamam,gerçek...ama eylül baban olarak şaiirin ayni dilek ve temennileriyle öz babanın yüreğiyle ayni şeyleri söylüyorum şimdi.affet olur mu elif... " Eskiden; Tutunup oyuncak ayıcığına Bir camın arkasından Uzaklara bakmaktı eylül Akşamlar korkulara yenilir Beklenenler gelmezdi Rengi solardı karanlığın Güneş çürürdü Ah be hayat ne yalanlar söylerdi bize Hiç ölmez sandığımız babalar ölürdü. Eskiden; Sımsıkı sarılırken bez bebeğine Koklayarak gülüşü olmayan gözlerinden Ona sessiz sedasız, gelecek kokan Masallar anlatmaktı Eylül En güzel ninniler ona söylenir Yalnızlıktan korkulmazdı Kimseler görmezdi gözyaşlarını Çocuk gözlerin göçe durur Gölgeler yürürdü Ah be hayat ne kadar acıtırdı canımızı Yüreğimizde sular hüzünlerle büyürdü Şimdi; Hüznünü gülüşüne sattığın bir yaramazla Can parçanla söyleşiye dur Küçüklüğünde Ninniler söylediğin oyuncak bebek değil o Dinlemez sabırla seni İtirazı var her şeye Sınayacak gülüşüyle sabrını Unutturacak eylül hüzünlerini Başını kaşıyacak vaktin olmayacak Artık gerçek bir oyuncağın var Unutma eylül kız ! Hani eskiden hep hayali kurulurdu Artık Kendi çemberinin içinde dönsün Geçen yılların hüzünlü eylülleri Bu eylül sana renkli Geçen yıldan eser yok yalnızlığından Biraz daha kalabalıksın şimdi Gelecek eylülde Yamru yumru konuşan Konuştukça sana dünyalar bahşeden Gülüşü güneşi andıran bir çocuk Parmaklayacak doğum günü pastanı Haberin olsun Sarılıp kucakladığında Gözlerini kokladığında bitecek sancıların Barışacaksın eylülle Hayatı paylaştığın gibi Birde pastanı paylaşacaksın o afacanla Ah be hayat korkularımızı nasıl öldürdü Olmadık bir anda Kucağınızda mışıl, mışıl uyuyan Ağzı süt kokan sevimli şey Bir gül yüzlüyle bizi güldürdü. Tutuklanırdık Gider dönmezdik Beklenirdik Asılırdık ölürdük çoğu kez Tutunup hüzünlerimize hep ağlardık,ağlardık Birde şu kahrolası eylülleri ölmez sanırdık. Ah be hayat İçimizde biz neleri öldürdük… |
Kendi çemberinin içinde dönsün
Geçen yılların hüzünlü eylülleri
Bu eylül sana renkli
Geçen yıldan eser yok yalnızlığından
Biraz daha kalabalıksın şimdi
üstat çok güzel şiir kutlarım...