Sevgili Kaçoğlu;

"İsteyen istediği gibi davranır.İsteyen Nedim gibi yazar, isteyen Neyzen Tevfik gibi, .." Bence herkes kendi gibi yazmalı!

Aslında herkes istediği gibi yazmalı demekle, güzel bir vurguyu bitirmişsiniz. Ama yine de kendinizi alamayıp, gibiler olmayı tanımlamışsınız! Kendi gibi olmaya haksızlık olmuş.

Elbet az çok bekraundu olmayan, günü taşıyamaz. Ama bu edebiyatı tanımakta sanki bitmiş olgunluğuyla mükemmel bir şemayı davranmak gibi ikidebir başa vurulmaz..

Önemli olan bu yol yürüyüşünde taklit olmaktan öte, bu oluşuma sizin katkınız nedir? Bir akımı okumak başka, gibi olmak bam başka(!)

İsteyen ... gibi de şair olabilir. Ama bunu başkasına salık vermek, hayli manidardır! Çağdaş bilgilerle mücehhez,, güncel felsefeyi görmediğim şiir, devinme alanım olması dışında, benim örnekçem olmaz.

Bence okunan şiirin kaostuk belirlenimlerine dikkat çekerek eleştirel olsaydınız daha yararlı ve anlamlı olurdu. Okunanı görmeden, gibi şairler tavsiye etmek aklın ve okurun hemen verceği şartlı tepkiden olmasa gerek.

Şairin ve şiirin nasıl olmasına değil, nasıl olduğuna bakın lütfen...

Saygılarla...

İsteyen istediği gibi davranır.İsteyen Nedim gibi yazar, isteyen Neyzen Tevfik gibi, isteyen Yahya Kemal gibi, isteyen Baudelaire gibi, isteyen Turgut Uyar gibi.Biz kimsenin şiir anlayışının önüne set çekmiyoruz.Bununla birlikte edebiyatımızı iyi bilmesi bizce bir şairin boynunun borcudur.

Merhaba değerli Kaçoğlu,

Bence bırakalım herkes ait olduğu yer ve zaman diliminde kalsınlar ve yücelsinler.

Yani 19. yüz yılda yaşayıp nasıl milenyum şairi olunamaz ise. milenyumda da yaşayıp, bir 19. yüz yıl şairi olunmaz.

Sümeri, Babili okuduk diye, onlar gibi davranmamız beklenmemeli değil mi?

Elbette bugünkü yapının olması için onlar gerekti.


Mutlulukla...