ateş semah ve bizçekip baktım da kökümüzün tincik’lerine şamanlık var biraz bizde yakmışız ateşi dönmüşüz semahı gildirlenmeyen alem neyimize... hani;hamur yumağını sallarsın ya,biraz kopar ucundan dünya;güneş’in kafa sallamasından ay’da dünya’nın topaç gibi oynamasından velhasıl;başımıza hayat sayılmış dönme’ler bunlar,bir türlü ve yekün demezler... bir de şu var sanarız ya ışık verenimizin dönmediğini o da kendine tutunanlarla dönüyor saman denilen sayısızla saman da,nebula’larla, derken sonsuzluk us’umuz mercimek oldu bu nasıl arsızlık... ate;fazla merak etme çalış çabala ver ekmeğini bebelerinin emekli ol,yaş günün bile unutulsun dön köyüne... ulan arkadaş,biz kazık yedik galiba terimizi verdik teneke yığınına betona... kimin sözüne uyalım şimdi biz ne mumlu ipimiz kaldı ne de pine’miz ve kör biz’imizi birbirimize dürteriz... kasım |
Kimin sözüne uyalım şimdi biz?
İyi bir soru,düşünmeli
Kutlarım bu güzel emeğin kalemini.
Saygılarımla...