meleklerin avuçlarında getirilir yüzün...dut yemiş bülbül... ipeğine sarılmış böceğin hırsına yenik sus değen diline kurban kelimeler adanmış. mihengine gün vurulan karanlık içirilse bülbüle bade ne çare... gözlerine hapsettiği ezgileri rüzgardan dinle akan sudan yalpalayan dalgadan parmak uçlarından bülbülün göğsüne nefes diye aldıklarından duy kaç parça hengameyi sırtlanmış küçük kanatlarının teleklerine korkmalı suskunlardan kork sen.. ipeksi kork! dutu yedirdiğin nameden . yaprağında yeşerttiğindir seni suya götüren ve ansızın hayatını semirip varını yoka döndüren... kabına sığmayan dağ depremlerle sarılır toprağa özlemi nemalanır asfalt çatlaklarında yıkılır muazzam kubbeleri arşın iki büklüm bir selama durur bütün korkular meleklerin avuçlarında getirilir yüzün öperim tenini bir masumu öper gibi... terine bulanır ruhum kanatlanır ... ya leyl...22/08/2011 |
...
bir şükür duasıyla
susuyorum şimdi kendime
.