. mahşere kadar seninimgeceler bu kıymetsiz gidişlere el sallamaya gelmiştir… kim bilir yeni bir dönüşü olur mu peşinden sürüklediğin onca sevincini, hüznünü dolayıp boynuna sarsan mahşere kadar gidişin nefes aldırmaz, dönersen öleceğim biliyorum… geceleri, vakitsiz dalarım uykuya yıldızlardan uzak, kör karanlık odalarda bir oyun bozar düşümü zilsiz çalar kapımı yürek acıtır bazen gözümün kıyısında yağmurum olur sen belki uzaktasın şimdi ellerin su toplamış, yaptığın iş ağır sen yürek adamısın ağır işlerde çalışamazsın garip bir kimsesizlik sarınca aşklarını kaldırımları kucaklayıp gece yarısı hangi sokaklardan geçer hangi şehirlere atlarsın dolup taşan gönlüne ihanet edip bırakıp onlarca sevdayı bir bir ardında kaçabildiğin kadar aşıksın kalabildiğin kadar kaçak… belki de çok yakınımdasın… geceler önünde yığılmış izlere aldırmadan batırır seni kan çanağına acımaz, yaralı bir şarkının ortasına atar yaldızlı bir hat çeker göğsüne ağlayamazsın boşuna açma eski defterleri kimseyi de ağlatamazsın yarıda kalmış uykularına inanmaz kimse hani bir de kimi zaman gitmelerine yol alıp istasyonlarda üşümelerine buz tutan parmaklarınla yazdığın bu şiire bırakmaz kimse gözyaşlarını beklemez dönüp gittiğin hikayenin ortasında gün gelecek dönersin elbet hatırladıkça kan kusarsın bastığın her taşın üstüne anlatılacak olup bitenler kahrolacaksın duyduklarına eski bir kentin bakir kuytularına göz gezdireceksin benden bir yüz arama boşuna geri gelip bu kenti buğulu bir camdan seyre dalacaksın yasla başını o zaman sadakatimin esmer göğsüne darmadağın bir kitabın intihar anlatan sayfalarında adımı okuyup çıldıracaksın banukalyoncu/mazininkapısındançalınanbirşiirikibinyedinintemmuzuyirmisi Fotoğraf : Bade Kalyoncu |