Bir çocuğum sırtımda beş tanesi yanımda, Hüzün benim yaşamım çile gezer canımda, Köle olmak mı saklı yoksa benim kanımda. Erkeğimin dövmesi bana san ki bal börek, Ben sevgiden anlamam bana böylesi gerek.
Canım diye bir sözü hayatımda duymadım, Eşim yatmadan önce yastığa baş koymadım, Artıklardan pay aldım sofralarda doymadım. Erkeğimin sövmesi bana san ki bal börek, Ben sevgiden anlamam bana böylesi gerek.
Doğum günü nedir ki ölen doğmaz bilirim, Ben yaşarken ölmüşüm ölürsem dirilirim, Değersizim bir hiçim gün be gün ezilirim. Erkeğimin övmesi sırtımda kazma kürek, Ben sevgiden anlamam bana böylesi gerek.
Çekilmez yük hayatım kırık dökük sağlarım, Sıra gelmez dertlere doğduğuma ağlarım, Yaşamım kahır zulüm ölmeye bel bağlarım. Erkeğimin sevmesi sırtımda kazma kürek, Ben sevgiden anlamam bana böylesi gerek.
Çiçeklerim yolundu köklerimden söküldüm, Sevgim çoktan tükendi çilelerle büküldüm, Evden işten atıldım sokaklara döküldüm, Erkeğimin gülmesi sırtımda kazma kürek, Ben sevgiden anlamam bana böylesi gerek.
Kadın hakları var mı okuyamam bakamam, Kocam izin vermeden tuvalete çıkamam, Fatura korkusundan lambaları yakamam. Erkeğimin ölmesi bana san ki bal börek, Kurtuluşum belki de böyle olması gerek.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
KİMSE YOK MU şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KİMSE YOK MU şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Ertelenmiş bir ziyaretin mahcubiyetiyle konuk olduğum sayfanızda gördüğüm ilk şiir, başlığıyla beni kendine çekti. Okumak için içeriği açtığımda, bu sefer şiire fon olarak seçilen ezgi içimin bütün pınarlarını çağlattı Yunus’ casına, kanattı insancasına, utandırdı…
Her zaman dile getirdiğim önemli bir ince ayrım vardır şiire bakışımda; şiirin ilk anda başlığı çeker beni mıknatıs gibi. O başlık, benliğime etkisiyle, ruhumu sarışıyla, içeriğiyle; daha derin, daha objektif ve geniş çerçeveden irdelememe dayanak olur. Şiirinizde de böyle oldu. Başlık aldı beni götürdü derken aynı anda devreye giren ve en ücra hücrelerime değin insan olduğumu anımsatan bir ezginin duyarlı notalarıyla özümün ırmakları aktıkça aktı insanlığın ummanına. Bu derece örtüşür bir görsellik ve içerik karşısında özüm başka bir söylem geliştiremiyor ne yazık ki!
Yine bir şiiri ilk anda başlığıyla algılamaya, el yordamıyla bir şeyi ararcasına anlamaya çalışırım. “Kimse Yok mu?” derken, başlık bir sürü çağrışım yaptı usumda. Fondaki ezgi ise, bütün bu çağrışımları bir tek kareye indirgeyerek; insanın acıyan, kanayan/kanatılan yanını öne çıkardı. Böylece her bir öğe birbirini tamamlayarak şiirin bütünlüğünü oluşturdu.
“Kimse Yok mu?” Bu sesleniş bana ilk önce acı haykırışlarla dolu deprem görüntülerini anımsattı! Bilinçaltında öyle bir fotoğrafın ana karesini bütün çarpıcılığıyla ortaya seriverdi. İniltiler duydum, ıstıraplar, umut/suz / bekleyişler… Engel olamadım; içimde kendi mecrasına akan o elem ırmağının kıvrıla kıvrıla umuda su taşımasına; insan yanımla; sanki içimdeki her kırılma, her bir fay o eleme bir destek, bir avuntu, bir tutunma idi! İlk okuyuşum böyle tamamlandı dizelere yolculuğumda. Önce ruhum doydu; kanayarak, kanatanı hissederek… Sonraki okuyuşlarım daha objektif ve daha yaşama dönük bir farkındalıkla şiirin içeriğine odaklandı.
Acıtsa da gerçek, şiire başlangıç olan giriş dizeleri öyle muhteşem, öyle gerçek ki! Kadın da erkek de… Çocuk da, ana baba da dünyanın her yerinde aynı ve sonuçta İNSAN! Gelişen teknolojiye oranla cinsiyet ayrımı ve kadına şiddet konusundaki yaygın ve insan onurunu örseleyici anlayış ve yaklaşım şeklini ne yazık ki yok edemediğimiz gibi, azaltamadık da! Toplumsal bazda böyle bir ayıbın cemeresini çekmekteyiz yıllardır. Erkek eğemen toplumunda kadının, kadınca naifliğiyle kendini kabul ettirmesi ve ayrıştırıcı, öteleyici, dışlayıcı her davranışın dışında hakkaniyetli bir ortak yaşam alanı yaratması, insanlık onuruna yakışır konumda toplumsal yaşama katkısı –beklenilen anlam ve düzeyde sağlanamadı ne yazık ki. Gizli bir elin kanatan tırnaklarıyla eksilerek, insanlığın arka bahçesine gereksiz süs ağacı gibi dikilmek istendi, kadın! İşin garibi, bu ayıbı yapan da ayıba muhatap olan da yapılanları kanıksamış durumdalar! Ne acıdır ki, kanıksamak, yıkımın ikiz kardeşi oldu! Kadına dayatılan bu kalıpçı zihniyet, gelecek nesillerin de örneğidir elbette! Dayatılan, baskılanan, ezilen ve susturulan kadının yaşadığı bir toplumda; ezen güçlenirken, aslında güçlenen - nizamı şaşmış adalet terazisi ile tartılan, bir ayağı topal- insanın çoğalttığı karmaşık ve sağlıksız nesil…
-Ruh ve beden olarak- henüz çocukluğunu tamamlamamış ve istenci dışında evlilik gibi çok önemli ve ağır mesuliyet isteyen bir sosyal kurumun, sosyal bir yapılanmanın içine balıklama atılan; geleceğin nesillerini yetiştirmek üzere kaldıramayacağı kadar ağır bir sorumluluğun altında ezilmeye mahkûm edilen, çocuk yaşta anne olan… Duygularıyla, düşünceleriyle, insanlık onuruyla itilen, dışlanan, ezilen KADIN; Yaratan’ ın nadide yarattığı bir varlık olarak yaşam içinde belirgin ve vazgeçilmez bir rol almıştır. O, bu rolü bütün ruhuyla, bütün benliğiyle sahiplenmiş; bir elmanın yarısı olduğu gerçeğiyle hayata karşı sorumlu ve onurlu savaşını sürdürmüş asırlarca. Kimi toplumlarda baş tacı edilirken kimilerinde akıl almaz onursuzlukların aracı olarak dışlanmış, ezilmiştir; seven ve sevgi yudumlamaya hazır susuz yüreğiyle…
Çok az kadın vardır, bu kısır döngüyü kırabilmiş, bireysel haklarının ayırtıyla yaşamda yerini alabilmiş ve kadınlık onurunu insanlık bilinciyle buluşturabilmiş… Ancak çoğunluk bu kadar şanslı değil ne yazık ki! Kırık dökük hayatların örselenmiş çiçekleri kadınlar… Taşrada, köyde, kasabada tarlaya bayıra sürülen… Vaktinden önce omuzları çöken/çökertilen içi boşaltılmış kadınlar… Kentte, öncelikle varoşların kahrını omuzlamış, bilinçsiz hoyrat bir yapılanmanın - olumsuz ekonomik koşulların da etkisiyle- çarkları arasında öğütüp erittiği gönüllü kurbandır kadın! Onun neyi sevip sevmediği, beklentilerinin ne olduğunun önemi yoktur çokça. Erkeğin emrinde bir zevk aracı(affedersiniz!), bir hizmetkâr, itilip kakılan bir zavallı! Ekonomik yoksunluğu bağlar elini kolunu, çaresizlikle kapana kıstırılmış hissiyle sessiz sitemlerini göndermekle yetinir, Tanrı’ ya!
Ekonomik özgürlüğünü elde etmiş, eğitimiyle kabuğunu kırarak belli bir yere gelmiş, kendisini kanıtlamış kadının yok mu derdi cefası sanki kent yaşamında? O da ayrı bir çarkın dişlileri arasında onur savaşı verir; bir lokma ekmeğinin peşinde koşarken!
Oysa kadın, tamamlayandır yarımı, Çorak toprağın yeşertisi… Kadın, geliştirendir, başarırken yükselten… Kadın, erinçtir, dinginlik, barış ve sevgi… Kadın, omuzdur, dosttur, dostluktur… Kadın, bağdır, bahçedir, çiçektir; yeşerirken yeşerten bereket… Sevilenin gözü, kulağı, eli, ayağı, dili velhasıl; Kadın yaşamın özüdür…
Kadın hakları, İnsan hakları Evrensel Beyannamesinin bir parçası ve gereği olarak; bütün dünya kadınlarının temel hak ve özgürlüklerini gözetir, emeğin üleştirilmesinde onlara yol gösterir, koruyup kollayarak, yaşamlarını olabildiğince kolaylaştırmaya, anlamlaştırmağa çabalar. Bunun bilincinde olmak ve köhnemiş yoz anlayış ve yaklaşımları elden geldiğince günlük yaşamdan silerek kadının da hayatın vazgeçilmez bir parçası olduğu gerçeğiyle, hayatın içine almak, içinde tutmak için çaba gösterilmeli.
Son derece önemli bir paylaşımdı. Dörtlükler can evimden vurdu adeta! Güçlü ve yaratıcı kaleme saygıyla, dostça…
Bir çocuğum sırtımda beş tanesi yanımda, Hüzün benim yaşamım çile gezer canımda, Köle olmak mı saklı yoksa benim kanımda. Erkeğimin dövmesi bana san ki bal börek, Ben sevgiden anlamam bana böylesi gerek.
Canım diye bir sözü hayatımda duymadım, Eşim yatmadan önce yastığa baş koymadım, Artıklardan pay aldım sofralarda doymadım. Erkeğimin sövmesi bana san ki bal börek, Ben sevgiden anlamam bana böylesi gerek.
Doğum günü nedir ki ölen doğmaz bilirim, Ben yaşarken ölmüşüm ölürsem dirilirim, Değersizim bir hiçim gün be gün ezilirim. Erkeğimin övmesi sırtımda kazma kürek, Ben sevgiden anlamam bana böylesi gerek.
Çekilmez yük hayatım kırık dökük sağlarım, Sıra gelmez dertlere doğduğuma ağlarım, Yaşamım kahır zulüm ölmeye bel bağlarım. Erkeğimin sevmesi sırtımda kazma kürek, Ben sevgiden anlamam bana böylesi gerek.
Çiçeklerim yolundu köklerimden söküldüm, Sevgim çoktan tükendi çilelerle büküldüm, Evden işten atıldım sokaklara döküldüm, Erkeğimin gülmesi sırtımda kazma kürek, Ben sevgiden anlamam bana böylesi gerek.
Kadın hakları var mı okuyamam bakamam, Kocam izin vermeden tuvalete çıkamam, Fatura korkusundan lambaları yakamam. Erkeğimin ölmesi bana san ki bal börek, Kurtuluşum belki de böyle olması gerek.
Etkili bir şiir olmuş, dizelerinizi kutluyorum.Yunus diyarından selamlar.
UZAY ÇAĞINDA OLMAMIZA RAĞMEN BU TÜR YAŞANTIYI YAŞAYAN KADINLARIMIZ BULUNMAKTA VE BUNU ÜSTADIM O KADAR GÜZEL DİLE GETİRMİŞ Kİ İNANIN İZDIRAP DOLU BİR YAŞATIYA BOYUN EĞİŞİ ANCAK BU KADAR GÜZEL ANLATA BİLİRDİ TEŞEKKÜRLER ÜSTADIIIIIIIIIIIIIIM ÖPÜYORUM HER İKİ YÜREĞİ
Kimse yokmu.....bu kadar anlamlı ve yürekten yazılmış dizelere az rastlanır dost...tebriklerim yüreğinize... Ne yazık ki toplumun kanayan yarası...kadına yapılanlar,giderek arttı ,bu eseri duysun insanlık dilerim ...selamlar esenlikler...
Merhaba değerli bir şairi sayfamda görmekten ve destekleyici güzel sözler duymaktan mutlu oldum doğrusu...teşekkür ediyorum efendim...saygımla...Entellektüel-41
Merhaba, farkındalık olsun diye biraz abartılı yazdım...duygularınızı okşamasından dolayı sevindim(keşke üzülmeseydiiniz)...duyarlı yüreğinizi tebrik ediyorum dost kalem...saygı ile...Entellektüel-41
İnsan uzayın boşluklarını fetedebilir,orada koloniler kurabilir. Yerin metrelerce altında yerdelenler inşa edebilir. Velhasıl teknolojide ileri gidebilir. Ama insanlıkta hala geri. Cahiliye devri geleneklerini sürdürmede. Günden güne hayvanlaşmada. Teknoloji ile ahlaki kültür ynı parelelde gitmesi gerekir. Resim de şiir de harika. Tebrik eder saygılar sunarım.
Eskiden de var olan son günlerde oldukça artan kadın ve şiddet konusunu ne güzel işlemişsiniz hocam.. Okudum dinledim gözü yaşlı..Erkek gözüyle kadın ne güzel bir anlatım..Resmiyle fon müziğiyle harika bir bütünlük.. Seslendirmesi ise müthiş bir renk katmış dizelerinize..Yürekten kutluyorum çok beğendim..Saygılarımla..
Hoş geldiniz değerli şair...Duyarlılığınıza ve yorumlarınıza teşekkür ediyorum...Bir kaç pozitip sözle hem morel hem destek oluyorsunuz...Biraz abartılı oldu belki...farkındalık oluşsun istedim...saygılarımla...Entellektüel-41
Anadolu'nun çilekeş kadın profili Son zamanlarda bunu da arar olduk Sokak ortasında katliyamları yapılan kadınlar Bitmeyen bir iç ağrısı sanırım sonu gelmeyecek Eğitimli eğitimsiz fark etmiyor varsa zulüm insanın özünde Bir şiire taşımışsınız mesajları çok etkileyici Tebrikler bıraktım kaleminize.
Merhaba...çok doğru söylüyorsunuz...Eğitimli de yapıyor benzer zulümü...Acaba biraz abarttım mı diye düşünmüştüm...farkındalık olsun...dikkat çeksin diye...Paylaşımnız için teşekkür ediyorum...saygılar...Entellektüel-41
merhaba efendim içler acısı bir durum innın yorumlamaya çalışırken bayağı zorlandım böyle insanların var olmaları ne kötü kadın yada erkek olması değil böyle bir yaşamı düşünmek insanı etkiliyor güzel yüreğinize binlerce teşekkür ederim çok güzel bir konuyu ele almışsınız hayatta neler oluyor bunlarıda bilmemiz gerektiğini düşündürdünüz resimleriniz muhteşem hocam elleriniz dert görmesin hayranlıkla bakıyorum sevgi çiçekleri bırakıyorum nadide sayfanıza sevgi ile kalın
Hoş geldiniz Hayrunnisa Hanımefendi...Değerli sesiniz ve yorumunuzla şiir daha bir farklı olmuş...Emeğinize ve yüreğinize binlerce teşekkürler...Sessiz şiirler yavan oluyor...Yeterince duygulu olmuyor malesef...Sayfaların anlamı ve duyguların sultanısınız...Ne kadar güzel şeyler atfedilse yine de az bence...Somali'li çocuklara bir şiir yazdım,rütuşluyorum...zahmet olmazsa seslendirme ile eş zamanlı sayfaya atmak istiyorum...Epeyce hüzünlü...tebrik ve teşekkürlerimi gönderiyorum efendim...saygı ile...Entellektüel-41
Yüreğinize sağlık mükemmel bir şiir okudum değerli kalemizden,ALLAH hiç kimseyi zalimin zülmüne düşürmesin,erkek olsa bayan olsa ne fark eder ki İnsanlıktan nasibini almamış vijdan süzgencinden yaptıklarını geçirmeyerek empati yapmayan,Kâlbinse sevgi ve iman duygusu olmayan bir yaratıktan ne beklenebilir ki bu dünyada yaptıklarının hesabını vereceğine inanan yerde gezen karıncayı bile incitmez ki kendi yoldaşına eza ve cafa çektirsin."Kadınlarınız size ALLAH'ın emanetidir."selam ve dua ile..
Hoş geldiniz değerli şair...Ne güzel temennilerde bulunmuşsunuz...keşke olmasaydı...keşkelerle avunmak yerine sosyal devlet önlem alacak...Çok teşekkür ediyorum...Selamlar...Entellektüel-41
çok dolu ibret dolu sözler yazılmış şiirinizde malesef şu dünya hayatını bir türlü anlamakta zorlanan varlıklar böyle davranışlar içerisinde daima bu şiiriniz ders olsun dileriz,sevgiler selamlar.............
Aslında biraz abarttım mı diye sonradan kendimi muhasebe ettim...Uzun dilli biri değilim...Fakat problemlere farkındalık oluşturmak gerek diye düşünüyorum...Cahil erkeklerin yanında aydın geçinen bir çok erkeğin de ailede problem olduğu bir gerçek...Hem eğitim hem de dini argumanların yüreklere inmesi gerek...teşekkür ediyorum değerli dost kalem...Saygı ile...Entellektüel-41
Kaleminiz; yazıda ve resimde o kadar başarılı ki. Güncel bir konuyu şiir masanıza yatırmışsınız. Çok anlamlıydı. Şiddet ve cehalet geri kalmış düşüncelerin eseri. Gerçi haberlerde bu tür vukuatlarda eğitimli kişilere de rastlıyoruz ama dileğimiz hiç olmaması. Duyarlılığınız için tebrikler. Saygılarımla.
Merhaba Aysel Hanım biraz abartılı biçimde konuyu dramatize ederek dikkat çekmek istedim.Çok teşekkür ediyorum değerli ziyaretiniiz ve katkılarınıza...saygı ve sevgimle...Entellektüel-41
Çiçeklerim yolundu köklerimden söküldüm, Sevgim çoktan tükendi çilelerle büküldüm, Evden işten atıldım sokaklara döküldüm, Erkeğimin gülmesi sırtımda kazma kürek, Ben sevgiden anlamam bana böylesi gerek.
Kadın hakları var mı okuyamam bakamam, Kocam izin vermeden tuvalete çıkamam, Fatura korkusundan lambaları yakamam. Erkeğimin ölmesi bana san ki bal börek, Kurtuluşum belki de böyle olması gerek
nasıl desem kadının çilesini çok güzel dile getirmişsiniz bitmedi bitemedi bitmeyecek zavallı kadınlar diyorum hepsi için değil tabiki resim ustası şiir ustasını kutlarım saygılarımla
Beğeninizi kazanan,duygularınızla örtüşen mesajlar verdiğim için mutluyum...farklı konu olsun istedim...temennileriniz ve katkılarınız için teşekkür ediyorum efendim...Entellektüel-41
Kadın hakları var mı okuyamam bakamam, Kocam izin vermeden tuvalete çıkamam, Fatura korkusundan lambaları yakamam. Erkeğimin ölmesi bana san ki bal börek, Kurtuluşum belki de böyle olması gerek.
TEK BİRŞEY SÖYLEMEK İSTİYORUM PUNTALARLA...MAZİ İÇİMDE YARA...EY İNSANLIK DUY SESİMİDE ARA...Bayanların hayatı ne yazık ki işte bu değerli dost.İnanın zaaf desek değil,kader olamaz zaten,olsa olsa ne olur CANİLİK VE CAHİLLİK...Amma yaşadıklarım mı doğru duyduklarım mı..?Bayanlarında ALLAH muhafaza ellerine fırsat geçmesin vallahi erkekleri WC ye bile yollamazlar tek başına.Ben yaşadıklarımdan yola çıkarak yazdım af ola.. Güçlü kalemini yürekten kutlarım.
EN GÜZEL İNSAN OLMAK ERDEMİ OLMALI HER İKİ TARAF İÇİNDE GEÇERLİ SÖZÜM,,,BUDUR TEK ÇÖZÜM..
Değerli dost kalem,beğeninizi kazanan,duygularınızla örtüşen mesajlar verdiğim için mutluyum...Farklı ve farkındalık oluştursun istedim...temennileriniz ve katkılarınız için teşekkür ediyorum ...Entellektüel-41
Düşünemeyen beyinlerde, çevreye uyum mekanizması, hızla alışkanlığa dönüştürür davranış biçimlerini. Onlar için çevrede gördükleri esastır. O koşullar altında kaldıkları sürecede yaşantılarını değiştirme şansları olmaz. Doğudaki töre cinayetleri, kadınlara erkek tarafından uygulanan şiddet ve feodal zulüm buna örmektir; kız çocuklarının okula gönderilmeyip, ''sırtından sopayı, karnından sopayı eksik etmemek felsefesi(!)'' Kimsesizlerin kimses,i ağzı dili olan bir şiir. Resim ayrı bir şiir. Çok anlamlı çalışmalarınız için selam sevgi ve saygılarımı iletiyorum. Kutlarım gönülden...
Değerli şairim,beğeninizi kazanan,duygularınızla örtüşen mesajlar verdiğim için mutluyum...Farklı ve farkındalık oluştursun istedim...Çok anlamı ve ilginç yorumlarla ne güzel pencere açmışsınız ufuklara...Güzel temennileriniz ve katkılarınız için teşekkür ediyorum ...Entellektüel-41
Derin mevzulara konu olan her daim konusulan ama sirasi gelince bir adim bile zor one giden, zaman zaman duydugumuz , gordugumuz , yasadigimiz insanlik drami . Analarimiz , kadinlarimiz , kendimiz. Hepsini belkide bir anda gormesek bile muhattabina rastlayacagimiz satir aralarindaki yansitilan sorunlar asinadir yakinimizda burnumuzun dibinde ..Koyumuzde , kentimizde yada baska bir ulkede .. Allah islah etsin boylelerini , erkegin ölmeside caremidir bilinmez de bu sefer baska sorunlarin ortasinda , hayatin boslugunda kalmasin diyorum . Cunku boylesi kadinlarimizin beyninide bosaltiyorlar , elinden tum olanaklari alinip mazlum bicare birakiyorlar .. Ben dagildim sanirim . Ofkelendim dahasi . Rabbim bunlarin kotuluklerine firsat vermesin diyorum.. Duyarli kalemin sayfaya sekil verip dizelere dokmesini kutluyorum .. saygimla.
Değerli dost kalem, beğeninizi kazanan,duygularınızla örtüşen mesajlar verdiğim için mutlu oldum...Farklı ve farkındalık oluştursun istedim...Çok anlamı ,veciz vehaklı yorumlarla ne güzel pencere açmışsınız ufuklara...Kaleminize ve yüreğinize sağlık...Nadide temennileriniz ve katkılarınız için teşekkür ediyorum efendim.saygı ile..Entellektüel-41
Vah Kadınlarımız vahhh!... Ne yazıktır ki gerçek bütün bunlar ve buna çözüm; eşin vicdanı ,--- hiç olmayan--- vicdanı...Ne kültür, ne para, hiçbir şey vicdanla eş değer değildir... Sokak ortasında öldürülen kadınlarımız, paçavra kadar kıymeti olmayan kadınlarımız, analarımız, bacılarımız eşlerimiz... Ey kocayım diye geçinen_kocaman taş düşsün başınıza_beyler!... Aklınızı başınıza devşirin artık. El insaf! Yetti, yetsin!.. Öylesine doluyum ki bu konuda, keşke bir şeyler yapabilsem... Acz içinde çırpınan kadınlarımıza , yürek olmuş, ses olmuşsunuz.. Gönlünüz varolsun hocam... Keşke sesler biraz daha gür çıksa da, birilerine ulaşsa...
Çok takdirlerimi ve teşekkürlerimi o duyarlı yüreğinize ve kaleminize bırakıyorum efendim, hep saygıyla...
babidim tarafından 8/13/2011 4:59:54 PM zamanında düzenlenmiştir.
Merhaba yüreği sevgi,sorumluluk ve güzelliklerle dolu değerli dost kalem, o kadar anlamlı söylemlerle katkıda bulunmuşsunuz ki...Her biri nadide çiçekler gibi...ziyaretinizden ve katkılarınızdan mutlu oldum...teşekkürlerimi gönderiyorum efendim...Entellektüel-41
Derin mevzuların derin duyguların hakim olduğu değerli kaleminizden nice güzel bir şiir okudum güzel bir çalışma olmuş tebriklerimle üstadım saygılar..
''Erkeğimin ölmesi bana san ki bal börek,''
yazık inan ki o erkeğe çok yazık...
GÜNE DÜŞMESİ GEREKEN VE ÇERÇEVELETİLİP ASILMASI GEREKEN BİR ŞİİRDİ... kutluyorum saygılar...