BAŞKALDIRIBaş kaldırır akşamlar yüce dağ başı gibi Sinerim kuytulara kaçıp kurtulmak için Dönmeyerek arkama bakarım şaşı gibi Bir şey kalmaz boşlukta uzanıp almak için Dökülür siyah saçı sarmalar dört yanımı Uyumak ne zor şeydir karanlığın koynunda Sonra bir şimşek çakar artırır yangınımı Vebal nasıl taşınır bilemezsin boynunda Emin yer değil toprak ayağın da üzülür Öksüz bir feryat gibi savrulursun boşluğa Bir şirin edasıyla düğmeleri çözülür Ölüp ölüp dirilmek zan olur sarhoşluğa Karanlığın gözleri senden daha kör çıkar Vurulurken kelepçe, hem eline, diline Gece soğuk bilinir, oysa nasılda yakar Dağıtır dağlarını vurur ince teline Karanlığın üstüne ekilirken toz-duman Olur birer pencere gözlerin büyüyerek Koluna girer sonra, yoldaşın olur aman İstemeden gidersin ölüme yürüyerek Senden daha fazladır açlığı karanlığın Onca aydınlık içer doymayı bilmez asla Dertlerin de uç alıp olurken büyük yığın Çok denedim bir türlü kesilmiyor makasla Hayrettin YAZICI |
Ne ürkütücü, soğuk, cesaret kırıcı bir sözcük, karanlık! Üşür insan bir yanıyla, karanlıkla; bir yanıyla umut eker karanlığa...Eksiltirken, diğer yandan çoğaltır da; umudun kanatlarına takılan düşleri...Ama yine de örseler; İnsanın karanlığı, yüreğin, usun..Dostun/dostluğun karanlığı, gecenin, umudun, hayalin, düş' ün... Hayat bu işte! Hayatın karanlığı biter mi dost? O hayat ki, aydınlığa gebe bir yanı...Nitekim, final dizelerinizle çok güzel özetlemişsiniz;
Senden daha fazladır açlığı karanlığın
Onca aydınlık içer doymayı bilmez asla
Dertlerin de ucalıp olurken büyük yığın
Çok denedim birtürlü kesilmiyor makasla"
Hayatın, yaşanmışlığın karanlığına BAŞKALDIRI bu muhteşem dörtlüklerin değerli kalemine saygı ve dostlukla...
RefikaDogan/YeniEdebiAkım tarafından 8/26/2011 1:35:18 AM zamanında düzenlenmiştir.