KUŞLAR ve İNSANLARTıpkı penguenler gibi ayaklarımızın üzerinde büyütüyoruz yavrularımızı. Serçeler gibi ürküp kaçıyor geride bıraktık sanıyoruz korkularımızı. Kırlangıçlar gibi konağımız gagamızda, aç kalmamak için terkediyoruz topraklarımızı. Baykuşların gece beslenmesi gibi gecelerde köreltiyoruz cinsel açlıklarımızı. Utanılacak durumlarda deve kuşu gibi saklıyoruz kafamızı. Çaresizliklerde hindi gibi düşünüyor, telaşlanınca tavuklar gibi tehlikenin önünde koşuyor acil servislerde sarıyoruz yaralarımızı. Evlenme vaatlerinde kartallar gibi yükseklerden uçuyor evlenip zorlanınca guguk kuşu gibi başkalarının yuvasına bırakmaya çalışıyoruz sorunlarımızı. Papağan gibi tekrarlıyoruz kötü alışkanlıklarımızı, düzeltmiyoruz huylarımızı. Canımız yanınca martı gibi ciyaklıyor, içince bülbül oluyoruz. Atalarımız ölünce akbabalar gibi paylaşıyoruz miraslarımızı. Namus denince şahin oluyor, tehlikede olunca sinek kuşu kadar hızlı çırpıyoruz bacaklarımızı. Yalakalık yapmak isteyince boynumuzu flamingo kadar yerlere eğiyor gücümüzün yettiğine horoz gibi dikleniyoruz. Yaşamın dönüm noktalarında güvercinler gibi, kendimize atıyoruz taklalarımızı. Kargalar gibi uzun yaşamaya çalışıyor, kanarya gibi sesimizle yarışıyor, leylek gibi bir ömür sürdürüyoruz laklaklarımızı. Kuşlar üremek için yapıyor biz de paçamızı kurtarmak için yapıyoruz yumurtalarımızı. Bazen hobi bazen de yemek için kuş besliyoruz kuşlar mı bize biz mi onlara benziyoruz ? |
tebrik ederim.