Cemalinin yâdı,gönlümde, canımda da çıkmamakta iki gözüm.Bülbül daima düşüncesi gül’ün kendisine yâr olmasında Lakin Gül’de ona nasıl işvelenir, Nasıl cefa ederim acaba ? diye düşüncede. Bülbül, gülün feyziyle söz öğrendi, Yoksa Bütün sözler gagasında hazır nazır değil ki Gözümü nasıl şükredeyim bilmem ki Lûtfeder de Yusuf cemalin derdime derman olur. Beden toprağı gözyaşıyla balçık haline geliyor cancağızım. Elbise gibi bende onu kucaklayabilsem, Gömlek gibi huzura erer,rahata kavuşurum Kemiklerim bile çürüse sevgili yine gönlümde kalacaktır Sevgili senin her halin latif,her şeyin hoş. Gönlüm,iki sır dünyasının arasındaki yakut dudaklarının işlevinde. Sevgiliye ait şu sonu gelmeyen sözler yok mu ? Onlarca sır içinde söze düşebilen, Söylenebilen ancak üç harf,tek heceden ibaret. Müjde ey gönül! Sabah ruzigârı geldi, Tuzlu sular yanağımdan süzülürken hepsini aldı. Hüdhüd,sebâ’ya erişti. Bak! yine bülbül Davut nağmeleri okumaya koyuldu. Süleyman’a benzeyen gül yine havadan gelip, yetişti. Yusuf cemalin olmadıkça gül neye yarar? Aklın eli, sevgilinin nakışından başka ne iş yaparsa yapsın , koca bir hiç’tir. Cemalinin yâdı,gönlümde, canımda da çıkmamakta iki gözüm. Ağzının hayali, Feleğin cefasıyla Bu başı dönen âşık menzilinden gitmiyor ki cancağızım. Gönlüm, ezelden beri zenci kölelerine bağdaş, Ebede kadar bu ahitten dönmez. Senin gam yükünden başka ne varsa Bu yokluğun yoksulu gönlünden çıkıyor da, o bir türlü çıkmıyor. Sevgin canda öyle bir yer tuttu ki başım gitse de bu sevgi gitmeyecek gönül den. Gönlüm senin arkandan giderse mazurdur, Ne yapsın dertli, derman ardından koşar. Gel’de gönül derdimi söyleyeyim. ’Sensin’ ne söylemeye kudretim var Ne de dinlemeye Vuslatın karşılığı can bile olsa ben almaya razıyım. Akşamı bezeyen zülfünün çevresinde Yusuf cemalini görünce Gecem aydınlandı,gündüze döndü. Muradıma erişinceye kadar vuslattan el çekemem can sızım. Ya ten sevgiliye ulaşır, Ya candan tenden çıkar, gider. Canım,dudağıma geldi de hâla gönlüm tahassürle dolu. Dudaklarında bir murad alamadım ey yâr Ağzının hasretiyle gönlüm daraldı, Küçük ağzından eli dar aşıklar nereden murad alacaklar,yarabbi! Latif yanaklı,İsa nefeslim Âd ve Semud masalında zaman Lale, Nemrut ateşiyle alevlendi. Yüreğim, Zerdüşt ayininde. gordion 10/08/2011 |