Muhittin
her insan biraz ölüdür
biz de biraz ölüyüz) Edip Cansever ben ölü yıkayıcı Muhittin yıllardır bu işi yaparım baba mesleği ne de olsa hem dememiş miydi taa yıllar önce oğlum, sen aç kalmazsın hiçbir zaman kendimden bilirim. zaten bu ülkenin ölü yıkayıcıları hiçbir zaman aç bırakılmadı ki oysa açlığı da görmeliydiler yokluğu da itiraf etmeliyim ki hiçbir ölü için halaya durmadım belki bilmezsiniz ama babamı bile ben yıkadım soğuktu elleri oysa ben yalnız yüreğinin soğukluğunu bilirdim belkide sıcaktı, belkide yumuşak... ilk defa bu kadar yakınındaydım babamın yağmurlu birgün idi hiç unutmam cami avlusu ana baba günüydü bu kadar seveni var mıydı sahiden babamın ? ölürken seveni de çoğalırmış meğer adamın sene iki bin on bir ve bugün hala yirmi yirmi beş yaşlarında konuklarım taa seksenlerden tutun da hep paramparça gömülürler onlar hep damatlıklarıyla üstelik yaşım da kaldırmıyor artık böyle şeyleri, yüreğim de ben ölü yıkayıcı Muhittin bugün kaç ceset yıkadığımı bilir misiniz ? bugün kaç kez öldüğümü bugün kaç kez gömüldüğümü... |
bugün kaç ceset yıkadığımı bilirmisiniz ?
bugün kaç kez öldüğümü
bugün kaç kez gömüldüğümü...
Muhuttine ben de katılıyorum...çok nefis bir şiirdi...baştan sona....ve hatırlattı bana annemi,öldüğünde nasıldı yıkadığım bedeni...saygı ile şairim,kalemin yorulmasın...