SEVMEK
sevmek...
zıtların birlikteliğidir.. nefretle sarmaşdolaş, sırılsıklam sarhoşluktur.. sereserpe duruştur yürek çarpışlarında.. dinmeyen sancıdır kasıklarında havvanın sarmalanmaktır sağrısına doru kısrağın.. doğurmaktır biteviye yepyeni bir dünya, karaboşlukta asılı kalmaktır zamandan azade.. sararmadır kaçak tütüne sarılı dizlerinin dibinde secdeye durmaktır titrek aksak.. dizelerin dipe çöküşüdür kelimelerin teslim alınışı müziğin sonsuza duruşudur dermanın tükenişi demlenme zamanıdır zemzemlemektir dudağını lilithin çalınmış gecelerdeki zincirlenmiş heceleri uçurmaktır duvarların ötesine.. hayal kurmadır kerevetine binmeden şehrazatlanmadır şehreminde şehülislama inad biat etmektir şeytana sevginin nefrete dönüştüğü köşebaşlarında durmuşum serdengeçtiler serpilmiş tespih tanesi imamesine bir küfür kondurmuşum dellenen devşirme dervişlerin hanında yaka paça sarhoş olmuşum kavgasını izliyorum sokak çocuklarının on meteliğe barbut atışını amuda kalkışını umudun tükenişini gözlüyorum körebe oynuyor gözlerim sahanda yumurta sarısı tiner yokluyor genzimi izmarit kokularıyla sararmış parmaklarım benim değil esrar bakışlı baykuş kulubelerini geçiyorum bekçi düdükleriye yıkanıyor arnavut kaldırımları yağmurun sele dönüşmesi anını bekliyorum çekip çevirsin deye beni taşısın deye gölgemsi yakamozlara yakalamaca sokakta kadın sesi kader kurbanı kurbanlık kuzu kebabı boğma rakı meze patlaması kestane şekeri dut memeli sokak sese gebe korku sokulmuş bacak arasına beklemede.. köşebaşında ulumakta hergele postal postal kart patlıcan turşusu martlamış morarma karakollama karartma enseyi çizdirirsin kestaneyi kebablama kapama midye dolması zabit mavisi fırlama isyan sokakta saklı sandıkta ayva kokusu çeyiz düzülmüş çetin ceviz çerçevesi altun tozu minaresi iskandilli afilli... gelirim dedim ona salyangoz misali salya sümük saklambaç oynamaya sarnıç kurusu bir dehlizde çiftleşmeye çiftetelliye var mısın çıfıt çarşısı yüreği paslı altun dişli kapatmanın hası papatya falı açtı bana: seviyor dedi inadına iman tahtası çatlamış ar haya arama maya gibi gerdana beşibiyerde dallama sallama sollama kara çarşafa ak donlama bas nikahı imamı düttürüye üfle ateşini nefsi alevin halefin sevmek mi dedim ona nefretin yarısı bekçi bekirin hamile karısı ikiz doğuracak deseler inanmam maşallah! nurtopu kızoğlankız bir batında iki tosuncuk kundaklayıp boy pos verdiler düşmana inad batıdan doğuya marşlar söyleyerek uğurladılar askere er olsun deye kerhaneyi bellettiler kirleri yunsun deye salıverdiler sokağa asmam çardaktan... künyesi kanlı göğsü madalyalı dönsün deye döndürdüler nişan tahtasını alnına alnına kafa tası tastaman taslandı paslandı kanla öpüşen barut kokusundaki kurşunlu keşanlı ali destanı sevmek varolmaktır ötekince berikince oyuncak plastik sahnelemektir aryalı palavra yokolsak farketmez sevdalım hiçten farkımız mı var farkındalığımızın farkında olanlarca farları sönmüş gözlerimle ilikleri boşalmış kadavrayım neşter işlemez elime belime dilime yüreğim bin pare kaskatı kasketli kasvet çöker içime yokluğun bilmece varlığın süzmece üzmece gülmece Volkan Kemal 24 Kasim 2010 |
Bu şiir çok hoş da
Biraz manice
Serbette bu kadar sese
Nefes nasıl yete
Hikayemsi betimleme
Az imge
Bağışlasın şair
Bence bu şiir manice........ Hoşgörünüze sığınarak efendim.Saygılarımla.