GÖNÜL
Gönül
Çıkmışken günahsız yaşam fırsatı, Nimeti elinle ittin be gönül. Cennette yemekle yasak meyvayı, Ömrünü en baştan sattın be gönül. Sonsuz bir yaşamdan, düşüp dünyaya, Sonsuz hayatları attın hülyaya, Cennetler girse de her gün rüyaya, Ateşi içime serdin be gönül. Yakıştı mı işin başlangıcında, Bütün kozlarını verdin şeytana, Bakınca ne gördün söyle arkana, Sırat iplerini gerdin be gönül. Dünyada gördün de yalan şeyleri, Yalancı aşklarda çaldın ney’leri, İnleyerek çıkan hoş nağmeleri, Zevklerine duçar ettin be gönül. Arı oldun bal yapmayı bilmedin, Karıncaya baktın, ona imrendin, Kuşlar gibi özgür olmaktı derdin, Ömrünü hapis’e attın be gönül. No’la bir asmada üzüm olsaydın, Kararıp aşkımda gözüm olsaydın, Daha söylenmemiş sözüm olsaydın, Lal edip dilimi, sustun be gönül. Ömrümün son demi gelirken artık, Sökükler oluyor, kocaman yırtık, Girdik gönüllere kökünden yıktık, Yalandan ömrümü sıktın be gönül. Naçar artık düştü yanıma eller, Yarınlar yok oldu koparken teller, Dalında kurudu, açmadan güller, Can suyum kökünden kestin be gönül. Bittiği yerlerde diyecek sözün, Kül oldu bağrında yanacak közün, Var mola mahşerde bakacak yüzün, Utançları yüze saçtın be gönül. 08.09.2007 Necati ŞİMŞEK Ankara |
Türkü tadında ,kafiyesi yerinde, güzel dizelerdi .
Tebrikler, tam puan benden.
Saygılarımla.