Kimsesiz Bir Fotograf
Her coşku bir vuslat vaktidir
her vuslat vakti de bir coşku zaman suda boğulmasın diye , nefes verdiler sevgiliden bir parça, su dalgalandı kendinden koparak, her kopuş ayrı ağladı geçmişine, suskun kurtarışlar bile çare etmedi, o sırada, yapayalnız bir sokağın kenarında diz çökmüş, ellerini hüzünlü yüzüne kavuşturmuş, acıklı bir fotoğraf gördüler, haykırdılar dilleriyle yakınma diye, fotoğraf söz buldu kendinde, kırık albümlerden kopardılar beni diye, belli ki geçmişin acısı saklanmıştı sahibine, belli ki o yüzden atmıştı fotoğrafını sokak başına, belki ihanetin rengi can bulmuştu yazgısında, ama fotoğraf hayal bile edemezdi eski fotoğraflarından koparılacağını, oysa içinde bir kadın ve bir erkek gizliydi fotoğrafın, bir de çiçekler vardı arkalarında, önlerinde, yanlarında, bir de gülümsüyordu dudakları, bir de olanca ağırlığıyla düş yükü vardı gözlerinde, bir de umut, bir de coşku, bir de yaşam vardı, oysa şimdi yapayalnızdı bir sokak başında, ara sıra rüzgarın savurduğu bir öksüz bir kağıt parçasıydı, kalabalığın arasından bir çocuk ışıldadı, sessizce yürüdü fotoğrafın yanına, masumca eğildi küçük elleriyle, küçük ağzıyla üfledi, tozunu aldı, dağıldı kalabalık, baş başa bıraktılar çocukla fotoğrafı, üzülme fotoğraf ben seni seveceğim dedi, ancak ellenmemiş, taze, ufacık bir kalp teselli edebilirdi fotoğrafı, sonra yürüdüler, çocuk, fotoğraf, kadın, erkek, çiçekler, umut, coşku, yaşam, sonra gülümsediler, çocuk, fotoğraf, kadın, erkek, çiçekler, umut, coşku, yaşam… Oktay Coşar |