saçma-lık
taşınamıyorum kendimden
sıkışıp kaldım bir cismin içinde delirmiş kuşlar gibi pencerelere çarpıyorum kenarlara, köşelere; iyice zıvanadan çıkıyor kendi gözlerimi oymaya yelteniyorum karşıma çıkan insanlara saldırıyorum sonra elektra tutuyor, bir labirentin içine fırlatıyor beni orada ilkokul öğretmenimi arıyor, kimseyi bulamıyorum, sisli puslu bir havada yanımda bekleyen siyah bir yavru kediden başka kendime acıyorum modern hüzünlüler gibi ne kadar sokak kedisi varsa ben. sanki karanlık bir film çekiliyor da vizörden seyrediyorum kendimi aynı anda bir mısırım tanesiyim ben kızgın tencerenin içinde derse geç kalmış bir öğrenciyim aynı zamanda kim olduğumu unuttum anne dans ediyor kalbim hızlı bir ritimde güneş randevusuna geç kalıyor bak gene boğazımda görünmez bir el ışık yalvarırım kendine gel emel evden çık ali kızlara bak -ma. |