KARINDAN YUKARI LEFT TARAFTAKİ CANLI
dedim ya sevgilim,
delikanlı olsaydı tanrı, dünyayı yuvarlak yaratmazdı. inancımla yargılarken kendi kendimi, dizelerini çalmama izin vermezdi. ruhunun ruhuma değmesi reenkarnasyona giriyor mu? aşk neydi, hani, hani eski türk filmlerinde vardı ya, hani yuvarlak dünyanın delikanlısı ’sevgi emektir’ diyordu. emeklemeye başlamamış aşkla seviyordum seni, hiç doğurmuyordum. oysa, oysa doğurup emzirmem lazımdı seni. belki aç kalman yaralamayacaktı beni bir gün gelirde birisine körkütük aşık olduğunda yanında olmayan aşkının yaraladığı kadar seni. işte bu yüzden içimde büyütüyordum. belki bu yüzden karnımın içinde şööööyle yukarı left tarafımda duruyordun. şansımız da yuvarlaktı. parayı yuvarlak yapıp arkasına paşa büstü koyulan para gibi, dünya gibiydi. yuvarlak çemberdir sevgilim, aynı şanssızlığın içinde birbirimize tur bindiriyoruz. aşk, aşk karşılıklı konuşup atışmak, boğazda rakı içip martılara da atmak, aşk taksim’de yanında aşkı varken, ağır abi tanrıların gökyüzüsüne bakmamaktı. aşk, adın kaç harften oluşuyorsa, o kadar harfti aşk. |